Bir ortak tarafından adi ortaklığa ilişkin olan sermaye payının istenmesi, ortaklığın faaliyetlerinden dolayı uğradığı zararın veya kar payının talep edilmesinin, aynı zamanda ortaklığın feshini ve tasfiyeyi de kapsayacağı- Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakimin çelişkiyi gidermeden karar veremeyeceği-
Davacının, itirazın iptali davasını İİK m 67'de öngörülen 1 yıllık süre içinde açmadığı gözetilerek davanın süre nedeni ile reddine karar verilmesi gerekeceği-
Abonesiz kaçak kullanan şahsın haksız fiil hükümleri uyarınca, abonenin de sözleşmeden doğan sorumluluğunun bulunduğu, bu durumda kaçak kullanımdan her ikisinin de müteselsilen sorumlu oldukları belirgin olmasına göre alacaklının alacağını sorumluların tamamından isteyebileceği gibi bunlardan biri veya birkaçından da isteyebileceği-
Kooperatifin aidat ve işlemiş faiz alacağı için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin davada, kooperatif ortağının, istifasının noter ihtarı ile kooperatife ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarihe kadar olan aidat borçlarından 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/son maddesi uyarınca sorumlu olup, üyelerin ödemeleri arasındaki eşitliğin istifanın ulaştığı ya da ihracın kesinleştiği tarih itibariyle sağlanması gerekeceği, ortağın, üyesi olduğu davacı kooperatifin belirlediği inşaat finansmanı ve genel giderlere ilişkin aidat borçlarının, sonradan istifa etmiş ya da ihraç edilmiş olsa dahi istifanın ulaştığı (istifa) ya da ihracın kesinleştiği (ihraç) tarihe kadar doğan kısmından sorumlu olacağı-
Taraflar arasında “sözleşme benzeri” bir ilişki kurulduğuna göre davada TBK.nun 72. maddesinde açıklanan zamanaşımı süresi değil, TBK.nun 146 maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu-
Takip konusu alacağın likit ve belirli olduğu, icra inkar tazminatı istenebilmesi için gerek uygulamada, gerekse öğretide öngörülen belirlenebilirlik koşulunun gerçekleştiği nazara alınarak, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Faturalarda davacının sözleşmedeki ünvanının "Devlet Hastanesi" olarak gösterildiği, bu bağlamda davacının resmi sağlık kuruluşu olduğu, sağlayıcı ile yaptığı sözleşmeler ile kamusal sağlık hizmetini yürüttüğü, davacının 4077 sayılı Yasanın 3-e maddesinde tanımlı "tüketici" olmadığı-
Taraflar arasındaki asıl ve karşı itirazın iptali davası-
Dava konusu aidat miktarı kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiği ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranının TBK’nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-
Alacaklının yaptığı işlemler ile itirazın kapsamının tamamen öğrenildiği anlamına gelmediğinden İİK’nun 67. maddesinin tebligatı şart koşan açık hükmüne aykırı bir şekilde itirazın alacaklı tarafından haricen öğrenilmiş sayılmasını varsaymanın mümkün olmadığı-