Davaya konu olayda, 'ÖDEME' başlıklı belgeyi vekil sıfatıyla imzaladığını ispat edemediği göz önünde bulundurularak borçtan yalnızca davalı şahsın sorumlu tutulması gerekeceği-
Alacaklı tarafından borçlular hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlulardan biri tarafından itiraz edilmiş olması halinde takibin diğer borçlu hakkında devam edeceği,mahkemece itiraz etmeyen borçlu hakkında da takibin iptali yönünde karar verilemeyeceği-
Davanın, fuar hizmeti sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dava konusu fuar katılım ücretinin miktarı sözleşmede belirtilmiş olup, taraflar açısından önceden bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu, mahkemece, dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekeceği-
Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka kamu düzenine, kişilik haklarına (TBK. mad. 27) veya dürüstlük kurallarına aykırı (TMK. mad. 2) olduğu için geçersiz sayılan Avukatlık Ücret Sözleşmeleri- (TBK.’nun 26 ve 27. maddelerinin, avukatlık ücret sözleşmeleri bakımından da geçerli sınırlamalar olup, bu sözleşmeler bakımından da uygulanması gerektiği; avukatlık ücret sözleşmelerinin de ahlaka, kamu düzenine ve hukuka aykırı olmaması gerektiği, bunun tesbiti için, tarafların sözleşme ile amaçladıkları çıkarların dengede olması gerektiği gözönünde bulundurularak, sözleşme ile bir taraf için sağlanan hak ve menfaate denk düşmeyen ve fahiş olan menfaatin karşı tarafa sağlanmış olmasının -örneğin; sözleşmede kararlaştırılmış olan ücretin, müddeabihin tamamına yakın olmasının- iyiniyet kurallarına aykırı sayılacağı ve avukatlık ücret sözleşmesini geçersiz kılacağı)-
Kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemiyle açılan itirazın iptali davasında, temerrüt faizinin sözleşmesel dayanağı bulunmayan hallerde akdi faiz oranı üzerinden hesaplama yapılması gerekeceği-
Kredi sözleşmesini garanti veren sıfatıyla imzalayan davalının sözleşmede hiçbir menfaati olmayıp, ticari gaye gütmeyip sadece dostane ilişkiler nedeniyle tüketime yönelik teminat amaçlı ve kefalete yönelik olduğu, bu amacın garantörlük olarak değerlendirilemeyeceği- Sözleşmede, limit belirlenmediğinden davalının sorumluluğunun bulunmadığı-