Davalı bankanın ölmüş olan hak sahibine taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak, ölümden sonra ödediği maaşların tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası- Harç muafiyeti-
Prim borcunun ödenmemesi nedeniyle sigorta sözleşmesinin feshi- Fesih ihbarı sonrası oluşan prim alacağından kaynaklı itirazın iptali davası- Karşılıklı defter incelemesi-
Taraflar arasında imzalanan adi yazılı sözleşmede; ''................ tarihinde ...... ile ............. Eczanesi sahibi ..................'e ............ tarafından verilen paraların 400.000,00 TL(dört yüz bin Türk Lirası) karşılığı .......... Eczanesi ............'a devredilmiştir.'' denildiği, sonrasında ''devredilmiştir'' ibaresinin üstünün çizilerek ''borçlanmıştır'' ibaresinin yazıldığı, yapılan bu düzeltmenin sözleşmenin taraflarınca ayrıca onanmadığı ve davalının da davacı tarafa borçlandığı hususunu inkar ettiği ve yapılan düzeltmeyi kabul etmediği anlaşıldığından, mahkemece HMK'nın 207.maddesi hükmü göz önüne alınarak, imzalanan sözleşmede ''devredilmiştir'' ibaresinin geçerli olup, sonradan eklenen ''borçlanmıştır'' ibaresinin ise geçersiz olduğu kabul edilerek, taraflar arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
İtirazın iptali davalarında, icra dosyasına süresinde itiraz dava şartı olduğu ve re'sen incelenmesinin gerektiği- Kendi içinde çelişkili olan ilk kök ve ek rapor, gerekse alınan ikinci raporun, içerikleri itibarı ile hüküm kurmaya elverişli olmadığı, bu raporlara dayanarak hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Dava, kooperatif üyesinin çıkma payına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkin olup, dosya kapsamından bozma öncesi mahkemece hükme esas alınan raporda davacı ödemesinin .. TL olduğunun kabulü ile çıkma payı alacağı ve faizinin bu bedel üzerinden hesaplandığı, davacı tarafça da kararın temyiz edilmediği sabittir. Bu durumda aidat miktarı konusunda davalı açısından usuli kazanılmış hak doğmuştur.
İtirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği ve dava açma süresinin itirazın alacaklıya tebliği ile başlayacağı, kanunda itirazın tebliği dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmediği- İcra takibinin iptali için açılan davada, alacaklının cevap dilekçesinde" ödeme emrine süresinde itiraz edildiğini" beyan etmesinin de bu süreyi başlatmayacağı-
Tüketici kredisinden dolayı kefile karşı başlatılan takibe itirazın iptali istemi- Alacaklının asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp, takip semeresiz kalmadıkça kefillerden borcun ifasını isteyemeyeceği-
Davalı kurum sigortalılarına satılan ilaç bedellerinin tahsili istemi- İtirazın iptali istemi- Usul ekonomisi-
Katılma yoluyla istinaf istemi-
İlk derece mahkemesince; her ne kadar ileri sürülüş biçiminden dava adi ortaklığın tasfiyesi gibi görünüyor ise de davacının talebi kar payına ilişkin olmayıp sadece ana paraya yönelik olduğundan adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri işletilmemiş, taraflarca düzenlenen .......... tarihli mukavele başlıklı belgede “...ana para onun(davacının) kar payı da yarı yarıya paylaştırılacaktır” yazılı olup dava sözleşmeden kaynaklı alacak olarak nitelendirilmiş olup, davalı tarafça da sözleşmedeki imzaya inkar olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile; davalının ............. İcra Müdürlüğünün .............. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin dosyadaki mevcut şartları üzerinden devamına, alacak likit olduğundan takip çıkış miktarı olan 130.000,00 TL nin %20 si olan 26.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu-