Kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin davada; HMK.mad.26'e göre hakimin tarafların talep ve sonuçlarıyla bağlı olduğu; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği; davacı vekilinin icra takibindeki talebinden ödemenin mahsubu ile 2010-2011 dönem kirasından eksik ödenen 5.000 TL, 2012-2013 döneminde ödenmesi gereken kiradan eksik ödenen 5.000 TL'nin, 2013 yılı bir aylık kiradan da 4.166 TL olmak üzere toplam 14.166 TL asıl ve bu miktara uygulanacak işlemiş faize hükmedilmesi gerekirken talep aşılarak yazılı şekilde bilirkişi raporunda belirtilen miktara hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkin davada; davacı vekilinin 03.01.2008 tarihinden itibaren toplam 12.885,00 TL ödeme yapıldığını iddia ettiği; bu durumda mahkemece kira ilişkisinin başlangıç tarihinden itibaren banka hesap ekstreleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılarak aylık 670,00 TL den toplam ödenmesi gereken kira miktarından ödenen miktarın mahsubu suretiyle bakiye kira alacağının tespiti gerektiği-
Kira bedelinin tahsili için icra takibine yapılan itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; G.Y. tarafından düzenlenen 6.6.2013 Hâkim havale tarihli rapordan, davacı şirket ticari defterlerinin incelenmeden rapor düzenlendiği; bu nedenle davacı şirket defterlerinin incelenerek ibraz edilen faturaların defterlere işlenip işlenmediği üzerinde durularak bu konuda konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması ve yapılan incelemeye göre kira alacağının olup olmadığının tesbiti temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinde, kefilin sorumlu olduğu miktar, kefalet tarihi ve müteselsilen kefil olduğuna ilişkin açıklamalar kefilin el yazısı ile belirtilmediğinden, yasal şekle uygun verilen bir kefalet söz konusu olmadığı-
Davacı bankanın öncelikle muaccel olan taksitlerin ödenmesi için bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerektiği halde tüm borcu kat etmek suretiyle muacceliyet uyarısında bulunduğu ve kanunun 10. maddesindeki şartın yerine getirilmediğinin açık olduğu, ancak davacı bankanın, davalı borçlunun hesap katinde ve takip tarihinde halen ödemediği yada eksik ve geç ödediği taksitler nedeniyle gecikme faizi ve diğer fer'ileriyle birlikte takip yapma hakkına sahip olduğu gözetilmeden davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekeceği-
Tarafların ticari defterlerinin incelettirilerek ve davalı taraf bu miktarı ödediğini iddia ettiğine göre, bu husustaki delilleri de sorularak işçilerin hak ediş alacağının bulunup bulunmadığı, açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekeceği-
Kooperatif aidat alacağı ve işlemiş faizlerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin davada,  genel kurul tutanaklarından yararlanılarak itiraz edilmeyen aidat tutarları yönünden, TBK. mad. 120 göz önünde bulundurularak işlemiş faiz hesabı yapılması gerektiği- İİK. mad. 67 uyarınca davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için davacının icra takibinde haksız çıkması yeterli olmayıp, takibinde açıkça kötü niyetli olduğunun da kanıtlanması gerektiği,-Davacının davasını ispatlanamaması sebebiyle kötü niyet tazminatına da hükmedilemeyeceği-
B.ye dosya borcunun itirazın iptali ilamına konu olan inkar tazminatı, vekalet ücreti, yargılama giderleri dikkate alınarak tespitine karar verilmesi gerekirken, infazda tereddütlere sebebiyet verecek şekilde takip tarihinden önce işlemiş ve itirazın iptali kararına konu olan faiz alacağının, mükerrer bir şekilde takip tarihinden sonra işlemiş faiz olacağı ile toplanılarak sadece faiz alacağı miktarının tespitine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Asıl alacak açısından 490,00 TL üzerinden, işlemiş faiz yönünden ise 67.311,91 TL'ye yönelik itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken itiraz edilmeyen ve dolayısı ile dava konusu olmayan 47.310,00 TL'nin de hesaba katılarak HMK'nın 297. maddesine aykırı ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması ve buna göre de itiraz edilmeyen bölümle ilgili olarak davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-