Davacı, yazılı delil başlangıcı niteliğinde olan dava konusu çeke ilişkin temel ilişkiyi usulüne uygun delillerle ispat edemediğinden ve davalı, davacının teklif ettiği yemini usulüne uygun şekilde eda etmiş olduğundan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacının faturaya konu malları teslim ettiği, fatura bedelinin ödenmediği, sahte bandrolden dolayı el konulan ürünlerin davacıdan alınan ürünler olduğuna dair delil ibraz edilmediği, davalı tarafından savcılığa yapılan herhangi bir suç duyurusunun bulunmadığı, hatta bu konuda davacı şirkete yapılan herhangi bir ihtarın da olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü, itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı yönünde verilen kararın isabetli olduğu-
Davalının duruşmada bankadan ve elden yaptığı ödemelerle .. TL. borcu kaldığını beyan ederek, davacı ile olan borç ilişkisini ve kısmı ödeme yaptığını kabul etmekle davada ispat yükünün kendisine geçtiği, ancak davalının kendisine verilen kesin süre içinde ödemeye ilişkin delil bildirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olduğu-
Taraflar arasında yetki sözleşmesi yapıldığı, yetki itirazının reddine karar verilerek yapılan yargılama sonunda, benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında 22/04/2011 tarihli sözleşme bağlamında ticari ilişki bulunduğu, davalıya ait usulüne uygun tutulmuş defter ve kayıtlarda takip tarihi itibariyle davacıya ..TL borçlu olduğunun saptandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ve İstanbul 5.İcra Müdürlüğünün 2012/23204 sayılı takip dosyasına davalının itirazının ..TL için iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve bu miktara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle takip talebindeki koşullarla devamı, fazlaya ilişkin istemin reddi, kabul edilen alacağın %20 si oranındaki ..TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili yönünde verilen kararın isabetli olduğu-
Davacı banka tarafından üç adet genel kredi sözleşmesi sunulmuş olup kefilin sadece iki sözleşmede imzasının bulunduğu- Banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle takibe dayanak yapılan alacağın hangi sözleşme ya da sözleşmeler kapsamında kullandırıldığının ve bu sözleşmede davalının imzasının bulunup bulunmadığının araştırılarak buna göre sorumlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan davalıların yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazlarının İİK'nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkin davada yer alan bilirkişi raporunda, kullandırılan kredilere ilişkin dosyaya sunulan hesap ekstrelerinin ayrıntılı ve açıklayıcı olmadığından davalıların ödeme iddiasının değerlendirilemediği belirtilmiş olup, mahkemece, kredi sözleşmesi uyarınca davacı banka alacağının belirlenmesi için banka kayıtları üzerinde bankacılık işinden anlayan uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılıp, tarafların iddia ve savunmalarını karşılayan, davacı bankanın davalılardan alacağı olup olmadığını kalem kalem dayanakları ile belirleyen, varsa ödemeleri değerlendiren Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması gerektiği-
Takip talebinde açıkça işlemiş faiz ve asıl alacağa uygulanacak faiz oranı belirtildiğinden, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin ve bilirkişi tarafından da belirlenen faiz oranları dikkate alınarak akreditif kredisinin tazmin tarihinden temerrüt tarihine kadar akdi faizi, temerrüt tarihinden icra takibine kadar ise temerrüt faizi uygulanması gerektiği-