HMK 297/2 maddesine göre; hakimin hükmünde, davadaki taleplerden her birini değerlendirerek taraflara yüklenen borç ve tanınan hakları sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermesi gerekeceği- Ortada bir asıl dava bir de birleşen dava bulunması halinde mahkemece, asıl dava ile birleşen dava ayrı ayrı değerlendirilerek her bir dava için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken her iki davadan ayrı ayrı söz edilmeksizin hüküm verilmesi doğru olmadığı-
Davalıya ait dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre tebliğ edilmiş ise de, yapılan sorgulamada adı geçen davalının MERNİS adresinin başka bir yer olduğunun anlaşıldığı, bu durumda Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesi gereğince davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olduğundan ve taraf teşkili sağlandığından söz edilemeyeceği-
Borcundan dolayı elektriği kesilen abonenin salt sayaç numarasının endeksöre girilmesinin ve bunun merkezi sisteme "THK YOK/ Tahakkuk Faturalandırılamadı" kodu ile aktarılmasının tek başına kaçak ihbarı olarak nitelendirilmemesi, abonenin o esnada gerçekten izinsiz olarak elektrik enerjisi kullandığının tespit edilip edilmediğinin de belirlenmesi gerekeceği, aynı abonenin söz konusu ihlali kesintisiz olarak devam ettirmesi halinde, yüklenicinin, buna ilişkin olarak sadece yaptığı ilk tespit için ücrete hak kazanacağı, sonraki aylarda aynı aboneye ilişkin ve aynı hususta yapılan kaçak ihbarlarına ayrıca ücret ödenmeyeceğinin de kabulü gerekeceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu hususlarla ilgili tereddütler giderilmeden sonuca ulaşılmasının hatalı olduğu-
Davalı ile boşandıklarını, kararın kesinleşmesinden sonra protokol düzenlediklerini, protokolde kendisine düşen edimleri yerine getirdiğini, davalınında edimini kısmen yerine getirdiğini ancak protokolde öngörülen 50.000 TL katkı payı ödemesini yapmadığını, alacağın tahsili için başlattığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline % 40 icra inkar tazminatına-
Hükmedilen aylık iştirak nafakası eğitim giderlerini de kapsamakta olup, bu hükmün artık davalı babadan çocuk için ayrıca protokole dayanarak eğitim gideri istenilmesinin mümkün olmadığı; aksi düşüncenin babanın iki kez eğitim gideri ödemesi sonucunu doğuracağı-
Taraflar arasında konusu ve tarafları aynı olan dava olduğu, görevsizlik kararı verildiği ancak kararın henüz tebliğe çıkartılmadığı, derdest olduğu anlaşılmakla, derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Dava tarihi itibariyle, davacı kooperatifin muamele merkezinin tespiti ile, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmediğinden, icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği gözetilerek, dava tarihi itibariyle kooperatifin muamele merkezinin bir başka yer olduğunun belirlenmesi halinde, mahkemenin kesin yetkisine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK. mad. 114/1-ç ve 115/2 uyarınca itirazın iptali davasının usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, takip dayanağı olduğu ileri sürülen müşterek müteselsil borç senedinde sigorta giderlerinin de ödenmesinin taahhüt edildiği gözetilerek, kooperatif defter, kayıt ve belgeleri üzerinde kooperatif uygulamaları konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, davalı ile davacı kooperatif arasında başkaca kredi ilişkisi olup olmadığı, davalının ödeme savunması da değerlendirilerek, varsa bakiye borcu olup olmadığı hususunda ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-