Genel kredi sözleşmesindeki, davalı kefil adına atılan kefalet imzasının geçerli olup olmadığının tespiti için, TBK. mad. 583'de belirtilen şekil şartları yönünden inceleme yapılması gerektiği- Mahkemece "takip ve dava konusu borcun, kredi sözleşmesindeki limitin çok altında olduğu, davalı kefilin, kendi el yazısı ile sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu kabul ettiği, sözleşmenin başlangıcında tarih ve limit olduğu ve ayrıca 'asıl borçlu şirketin ortağı ve yöneticisi olan davalının şekil şartına sığınarak kefalet sözleşmesinin hükümsüzlüğünü dile getirmesinin iyi niyet kurallarına aykırı olacağı ve yasanın kötü niyeti korumayacağı'; davalının kefaletinin hukuken geçerli olduğunun kabulü gerektiği" şeklinde karar verilemeyeceği-
Taraflar arasında kooperatif üyeliği ilişkisi devam ettiği sürece aidat borcunun devam edeceği ve gecikme halinde BK'nın 117 vd. maddeleri gereğince gecikmeden kaynaklanan zararın tahsili gerektiği, zamanaşımı def'inin yerinde olmadığı, alacak miktarının yargılama sonucu belirlendiği ve likid olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesinin isabetli olduğu-