İtirazın iptali davası-
Faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline-
Davacı vekili itirazın iptaline ilişkin dava dilekçesinde harca esas değer olarak takipte yer alan asıl alacak miktarını göstermiş ve harcı bu miktar üzerinden yatırmışsa da, dava dilekçesinde talep-sonuç kısmında “takibe itirazın iptali” istenmiş olmakla takip konusu faiz alacağının da talep edildiğinin anlaşılmış olduğu- Mahkemece hükümde; “davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına” denilmiş olmak suretiyle peşin harç yatırılmadığı ve bu eksiklik hükümde de tamamlanmadığı halde işlemiş faiz alacağına da hükmedilmiş olduğu- Bu durumda 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi hükmü uyarınca eksik peşin harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek takip ve dava konusu işlemiş faiz alacağının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Senetten dolayı alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkin davada, alacak miktarı gözönüne alındığında alacağın varlığının yazılı delillerle ispat edilmesi gerektiği; tanıkla ispatın mümkün olmadığı-
Adi belgeye dayanılarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemi-
İtirazın iptali davası-
İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını doğrudan mahkemede dava ederek haklı çıkması, alacağın likit ve muayyen olması gerektiği; eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse, istek halinde alacaklı yararına, eğer borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedileceği- Yasa ile güdülen amacın borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemek olduğu-
Çek aslını bankaya ibraz eden davacıların oluşturduğu adi ortaklık meşru hamil konumunda olduğundan, bankanın yasal olarak ödemekle yükümlü olduğu ve ibraz tarihinde geçerli olan çek sorumluluk bedelini davacı tarafa ödemek zorunda olduğu- Mahkemece, "çek arkasındaki cironun iptal edilmesi nedeni ile davacıların yetkili hamil sıfatının bulunmadığı, ciro silsilesinin kopuk olduğu" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-