Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiği- İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin mümkün olmadığı- Davacının son ay talep ettiği maaş ücreti de çekişmeli alacak kalemlerinden biri olduğundan ve tanık beyanı ve İşkur'un değerlendirmesi esas alınmak suretiyle belirlenme yoluna gidildiğinden likit bir alacağın varlığından söz edilemeyeceği; ücret alacağı içinde icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiği-
Davalılar "bono bedellerinin davacıların murisine ödendiği" savunmasında bulunarak murisin protestodan vazgeçmeye dair Ziraat Bankasına verdiği dilekçelerin ödemeye karine teşkil edeceğini savunmuş olup, mahkemece protestodan vazgeçme dilekçeleri üzerindeki yazı ve imzaların davacıların murisinin el ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınan iki raporda da "imzanın murise ait olup olmadığı" hususunda kesin kanaate ulaşılamadığı beyan edildiğinden, mahkemece davalının ödeme savunmasına dair varsa başka delilleri toplanarak bir karar verilmesi gerekirken "banka görevlilerinin kimlik kontrolü yapmadan ilgilisinden dilekçe kabul etmeyeceği" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
Alacaklının açtığı itirazın iptali davasının kabulüne dair karar kesinleşmiş olduğundan, davacı-borçlunun açtığı menfi tespit davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın ise pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-