Davalının kefaletine ilişkin olarak eşinin yazılı rızasının bulunmadığı gerekçesiyle itirazın iptaline karar verildiği-  - Davacı banka, TMSF'ye devredilen bankalar kapsamında olmayan davacı bankanın nispi karar ve ilam harcına tabi olduğu, bu hususun, tavzih ile de düzeltilemeyeceği- Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen dikkate alınacağı ve hükümde taraflara yüklenen hak ve alacakların harçlar da dahil olmak üzere gösterilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Zamanaşımına uğramış bonoya dayalı olarak temel ilişkiye dayanılarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İtirazın iptali davalarında takip tarihi itibariyle borçluluk durumu saptandığından davadan sonra yapılan ödemeler infazda nazara alınacağı-
Davalı taraf ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne yaptığı itirazında yetki itirazında da bulunarak, yetkili icra müdürlüğünü de bildirmiş olduğundan, İtirazın iptali davasına bakan mahkemece öncelikli olarak icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapılması, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunun kabulü halinde ise, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı taraf çekin bedelini ödediğini iddia ettiğinden ödemeyi ispat külfetinin davalı tarafta olduğu; davalının bedeli ödediğini yazılı delille ispat etmesi gerektiği-
Takip talebinde açıkça avans ifadesi kullanılmamış ise de, %11 temerrüt faizi talep edilmiş ve takip tarihi itibariyle TCMB tarafından avans işlemlerinde uygulanan faiz oranı %11 olarak belirlenmiş olduğundan, itirazın iptali davasına bakan yerel mahkemece avans faizine hükmedilmesinin isabetli olduğu; sonraki dönemlerde avans faizindeki değişiklikler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması ise hatalı olup,  %11 oranını geçmemek koşuluyla değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi biçiminde hüküm kurulması gerektiği-
Davalı kredi kartı hamilinin kredi kartı borcunu ödeyememesi üzerine taraflar arasında borç tasfiye sözleşmesi düzenlenmişse de, davalının tasfiye protokolüne uymayarak eksik ödemede bulunduğu ve yapılan protokolde "protokolün borcun yenilenmesi" olarak kabul edilemeyeceği hükmü yer aldığından, davalının protokole uygun ödemede bulunmaması üzerine bankanın ihtar ile protokolün geçersiz hale geldiğini borçluya bildirmesi de gözetilerek, davacı banka alacağının 5464 sayılı Yasaya göre hesaplanması gerekirken, 4077 sayılı Yasa hükümlerine göre eksik inceleme ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin hatalı olduğu-
İtirazın iptali davası-