İtirazın iptali davası-
Davacı alacaklı tarafından icra takibine geçilebilmesi için hesabın kat edilmesi yeterli olduğunu, kat ihtarnamesinde ödeme için verilen süreden önce icra takibine başlanması halinde bu durumun, sadece faiz hesabında dikkate alınması gerektiği, "güven müessesesi niteliğine sahip Bankanın borçlularına gönderdiği ihtarname ile ödeme için süre tanımasına rağmen, bu süre dolmadan takip başlatmasının iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı" şeklindeki görüşün kabul edilmediği-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası-
Faturadan kaynaklı alacağın tahsili yönünde icra takibine itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında fatura konusu mal ve hizmetin alındığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, fatura bedelinin ödenip ödenmediği hususunda toplanmaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda ödeme belgesi olduğu iddia edilen 25.09.2012 tarihli belgedeki nakit teslimleri sütunundaki yazıların sonradan eklendiği tespit edilmiştir. Mahkemece, bu durumda sonradan eklendiği sabit olunan ödemeye-
Vekalet ücreti alacağına ilişkin itirazın iptali davasında, davalı işçi ve diğer davalı şirket Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da tanımı yapılan tüketici kapsamında olmayıp, uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığından davaya bakma hususunda genel mahkemelerin görevli olduğu-
İtirazın iptali davası-
Davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan (27.12.2012 tarihli) sözleşmenin kefili olan davalının kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu gözetilerek banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, "taraflar arasında kredi borcunun ödenmesi için düzenlenen protokole uyulmaması sebebiyle protokolün geçersiz hale gelerek tekrar 25/05/2012 tarihli kredi sözleşmesinin taraflar arasında geçerli hale geldiği, bu kredi sözleşmesinde bu davalının imzası bulunmadığından, geçersiz hale gelen protokol sebebiyle davalının sorumlu hale gelmeyeceğinin ve banka tarafından açılan itirazın iptali davasının reddi ile davacı banka aleyhine tazminata hükmedilmesinin" isabetsiz olduğu- Borcun ödenmesine yönelik olarak düzenlenen (29.03.2013 tarihli) protokolün kefili olan şirket ortağı diğer davalının -6455 s. K. ile değişik-  TBK. mad. 584/3 uyarınca, borçtan sorumlu olduğu- Protokoldeki ödeme koşullarına uyulmamış olmasının, protokol ile belirlenen borcun ödeme koşullarını geçersiz hale getireceği-
İtirazın iptali -alacak davası-
Haklı azil halinde ancak azil tarihi itibariyle sonuçlanıp, kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği, buna karşılık haksız azil halinde ise avukatın, hangi aşamada olursa olsun, üstlendiği işin tüm vekalet ücretini talep etme hak ve yetkisine sahip olduğu-Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenebilmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi mümkün nitelikte bulunması yeterli olup, borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesinin zorunlu olduğu- Avukatın takip ettiği dosyalardaki masraflar dikkate alınarak uhdesinde kalan bir miktar var ise, bu miktarın vekalet ücretinden mahsubu gerekeceği-