Hüküm fıkrasına hüküm tarihindeki “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.130,00 TL vekalet ücretin şikayetçiden tahsiliyle sanığa verilmesine” ifadesi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilerek onanması gerektiği-
Kararın dayandığı tüm olguların, bu olgular değerlendirilerek mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi beyanın ne gerekçe ile diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesinde gösterilmesi ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki değerlendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerektiği-
Dosya kapsamında mevcut, Ticaret Sicil Müdürürlüğü'nün cevabı yazından adı geçen kişinin ....... Ltd. Şti.’ni temsile yetkili kılındığı, Emniyet araştırmasında işyerinin kapılı olup nereye gittiklerinin bilinmediği, belirtilen diğer adreslerde de bulunmadığı anlaşılmakla atılı suçtan mahkumiyet yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesinin, Kanun'a aykırı olduğu-
Uzlaşmanın gerçekleşmesi hâlinde uzlaştırmacı ücreti ve diğer uzlaştırma giderlerinin Devlet Hazinesi tarafından karşılanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetçiden tahsiline karar verilmesinin Kanun'a aykırı olduğu-
Bozma öncesi kararda sanığın beraatine karar verilmesi nedeniyle anılan kararın kanun yararına bozulması üzerine aleyhe sonuç doğuracak şekilde yeni bir karar verilemeyeceği- Disiplin ve tazyik hapsinin kısmî bir düzeni korumak amacıyla getirildiği, kişinin kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiği takdirde de serbest kalacağı-
Mahkemesince 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 349. maddesi uyarınca 'duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda karar verileceğinin ihtarını içerir duruşma gününü bildiren meşruhatlı davetiyenin sanığa gönderilmediği, sanığın savunmasının tespiti için usulüne uygun şekilde tebligat yapılmaksızın yargılamaya devamla savunma hakkının kısıtlandığı' gözetilmeden verilen mahkumiyet kararının isabetli olmadığı-
Yerel mahkemece hükmolunan adli para cezasının infaz aşamasında ödenmemesi halinde -6545 s. Kanun’un 81. maddesi ile değişik- 5275 s. Kanun’un 106/3. maddesi uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığınca işlem yapılması gerektiği dikkate alınmadan, adli para cezaları için uygulama olanağı bulunmayan TCK 50/6 uyarınca tamamen veya kısmen infazına karar verileceğinin ihtarına karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu-
Şikayetçi vekilinin son celseye yasal mazeret bildirmeden katılmadığı ve mahkemece de mazeretin reddine karar verildiği halde, "şikayet hakkının düşürülmesi" gerekirken "beraat" kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Uzlaşmanın gerçekleşmesi hâlinde uzlaştırmacı ücreti ve diğer uzlaştırma giderlerinin; müştekiden tahsiline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, Devlet Hazinesi tarafından karşılanmasına karar verilmesi gerektiği-
Adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesinin, iki yıl ve daha az süreli hapis cezaları için uygulama alanı olan mevzuat uyarınca hataya düşülerek güvenlik tedbirlerine de hükmedilmesinin, güvenlik tedbirleri için uygulanacak kanun maddesi TCK’nın 51/3 maddesi olduğu halde TCK 55/3 olarak yanlış gösterilmesinin, verilen hapis cezası 1/6 oranında indirilerek 2 ay 15 gün hapis cezasına karar verildiği halde, hapis cezası adli para cezasına çevrilirken çevrilen cezanın 3 ay hapis cezası olarak yanlış gösterilmesinin kanuna aykırı olduğu-