Bilirkişi raporlarına göre takip dayanağı senetteki keşideci imzası davacı borçluya ait olduğundan imza itirazı yerinde olmasa da, davalı alacaklı tarafından sunulan sözleşmedeki imza davacı tarafça kabul edilmese de, davacı tarafın, davalı alacaklı tarafından kabul edilen sözleşme içeriğine dayanarak borca itiraz sebeplerini ileri sürmesinin davanın genişletilmesi mahiyetinde kabul edilmediği- Davalı tarafça sunulan sözleşme ekindeki belgede sözleşme içeriğindeki taraflar, miktar, tanzim ve vade tarihi olarak takip dayanağı bono ile aynı olup kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadini içermediğinin anlaşıldığı-
Muteriz borçlular, takip konusu senedin teminat senedi olduğuna dair senet arkasında yazılı olan ibarenin tahrifat yapılarak silindiğini belirterek borca itirazda bulunmuş olup, mahkemece söz konusu iddia yönünden bir inceleme yapılmamasının isabetsiz olduğu-
Borçlu icra dairesine yaptığı itirazda sözleşmeye itiraz etmemiş olup kira borçları, alacaklıya götürülecek borçlardan olduğundan, alacaklının, kira alacağı için ikamet ettiği yerdeki icra dairesinde takip yapabileceği-
Gerek itiraz, gerekse cevap dilekçesinde (5 yıllık) zamanaşımı itirazında bulunmayan borçlunun itiraz sebepleri ile bağlı olduğu (İİK 63), yargılama sırasında itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği- Kira paralarının davalı tarafından davacının banka hesabına artışsız olarak ödenmesi ve ödenen tutarların ihtirazı kayıt ileri sürülmeden alınmış olmasının davacının artış koşulundan vazgeçtiği ve taraflar arasında bu yolda zımni bir anlaşma olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- Davalı kiracı, takibe konu borcu ödediğini kanıtlayamadığından ve temerrüt olgusu gerçekleştiğinden, taleple bağlı kalınarak davalının itirazının kaldırılması ile kiralananın tahliyesine, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacı tarafça, 'davalının 2020 yılı kira bedelini aylık 14.352,03 TL ödediği dolayısıyla bu bedel üzerinden artış oranının hesaplanması gerektiği' iddiasında bulunulmuş ise de; davalı tarafından ödenmesi gereken kira bedelinin taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesi ve ek protokol ile yasal düzenlemeler çevçevesinde belirleneceğinden, davalı kiracı tarafından 2020 yılı kira bedeli olarak yatırılan miktarın hesaplanan değerden fazla olması, kira bedelinin tadil edildiği anlamına gelmeyeceği, davacı tarafça 2020 yılı kira bedelinin yatırılan miktar olarak belirlendiği yönünde davalı tarafın imzasını taşıyan yazılı bir belge ibraz etmediği gibi davalı tarafın bu yönde açıkça bir kabulünün de bulunmadığından, davacının talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı-
İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemeyeceği- 'Senedin bedel hanesinde tahrifat yapıldığı' iddiası, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olup, süresinde yapılmış bir itiraz ya da şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebileceği-
İcra takibine dayanak yapılan sözleşmenin açıkça kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, belgenin İİK'nın 68/1. maddesine uygun nitelikte olduğu, ancak borçlunun, borca itirazını aynı nitelikte bir belge ile ispat edemediği, bu sebeple mahkemenin itirazın kaldırılması kararının yerinde olduğu- İtirazın kaldırılması kararının hüküm kısmının ikinci bendinde "2-Davacının tazminat talebinin kabulü ile, ................ TL alacağın %20'si oranında tazminatı" şeklindeki hükmün HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olduğu, bununla birlikte hükümdeki yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Senedin bedel hanesinde tahrifat yapıldığı iddiası, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olduğundan, süresinde yapılmış bir itiraz ya da şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebileceği- İmza itirazında bulunulduktan sonra, ek dilekçe ile takip konusu senedin bedelinde tahrifat yapıldığı belirtilerek borca kısmi itiraz bulunulabileceği-
Türk parasının kıymetinin korunması amacıyla yürürlüğe konulan mevzuatta 2018 yılında yapılan değişiklik ile döviz cinsinden ve dövize endeksli olarak sözleşme yapma özgürlüğüne sınırlama getirilmekle ekonomik kamu düzeninin korunması amaçlanmış olup bu durumun mahkemelerce re'sen dikkate alınmasının gerektiği- "İcra dairesinde ileri sürülmeyen sebeplerin yargılamada dinlenemeyeceğinden, takibe konu dövize endeksli kira bedeli konusunda inceleme yapılamayacağı" gerekçesinin hatalı olduğu- Euro kira alacağının ödenmesinin talep edildiği ve 32 sayılı Kararda belirtildiği gibi taraflar arasında kira bedelinin ödenmesi konusunda mutabakata varılmadığı anlaşıldığından, icra mahkemesince değişikliğin değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asile tebliğ edilmesi gerektiği-