Daha önce alınmış mirasçılık belgesi var iken, yasal veya atanmış mirasçılardan herhangi birinin talebi ile Sulh Hukuk Mahkemesi'nce mirasçılık belgesi düzenlenmesi ve düzenlenen veraset belgeleri arasında çelişki bulunması halinde açılacak veraset belgesinin iptali davası ile kesin veraset ilamı düzenlenmesinin mümkün olduğu-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davaların çekişmesiz yargıya tabi olması nedeniyle bu tür davalarda resen araştırma prensibinin uygulanacağı, mirasçı tarafından açılmış bu tür davalarda davacının sadece kendisinin mirasçı olduğunu, bir başka deyişle kendisi ile miras bırakan arasındaki soybağını kanıtlamak zorunda olduğu, başka mirasçı bulunup bulunmadığının ve miras paylarının ise mahkemece resen belirleneceği-
Mirasçının Türk vatandaşlığından çıktığı tarihte yürürlükte bulunun 403 sayılı Mülga Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 29. maddesine göre, yaşadıkları ülkelerde sosyal ve siyasal haklardan yararlanmak için Türk Vatandaşlığı'ndan çıkma izni alan kişilerin, ülkemiz sınırları içerisinde, kanunda belirtilen haklardan aynen Türk Vatandaşları gibi yararlanacakları-
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31 ve devam eden maddelerine göre, kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde aile kütüklerinde sağ görülenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlüklerince düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı, herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğunun Nüfus Müdürlüklerince araştırıldıktan sonra düzenlenecek ölüm tutanağının mülki idare amirinin emri ile işleme konulacağı, bu kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmeliğin 69'uncu maddesinin 3'üncü bendinde de ölüm bildirimi sırasında herhangi bir belge verilemediği takdirde; ölünün hısımlarının ve ölüm olayını bilenlerin kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin mülkî idare amirliği aracılığı ile güvenlik makamlarına gönderilerek kişinin ölümünün araştırılmasının isteneceği, kütüklere ilgilinin ölüm araştırmasının yapıldığı açıklamasında bulunulacağı, bu araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı, kişinin öldüğünün tespit edilmesi halinde ölüm olayının aile kütüğüne tescil edileceği, hakkında araştırma yapılan kişinin sağ olduğunun anlaşılması halinde ise yapılan açıklamanın silineceği, 4'üncü bendinde de genel müdürlükçe, MERNİS ve adres kayıt sisteminde yer alan bilgilerden yararlanılarak uzun süredir işlem görmeyen ve ölü olması muhtemel olup da aile kütüklerinde sağ görülenlerin araştırılmasının, üçüncü fıkrada belirtilen usule göre Nüfus Müdürlüklerine yaptırılacağı-
Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki uyumsuzluğun bozma nedeni olduğu-
4721 sayılı TMK’nun 28. maddesine göre kişilik, çocuğun sağ olarak tamamı ile doğduğu anda başlar ve ölümü ile sona ereceği, ölü kişiye karşı dava açılamayacağı ve ölü kişi adına iptal ve tescile de karar verilemeyeceği; ancak, davacı kurumun devraldığı bankaya borçlu bulunan kişiye karşı sağlığında icra takibine başlamış, belirli aralıklarla dosyanın takipsiz bırakılması sonucu en son 2009 yılında yenilenmiş ve borçlunun öldüğünün anlaşılması üzerine aldığı yetki belgesi gözetilerek söz konusu eldeki dava açılmış olduğuna göre, b durumda, TMK'nun 28'in uygulama yeri olmayacağı-
Davalı temyiz dilekçesinde veraset belgesinin iptaline ilişkin dava açtığını bildirdiğinden bu davanın sonucu yani veraset belgesinin iptali durumu eldeki davanın sonucunu ve taraf teşkilini etkileyebileceğinden veraset belgesinin iptali davasının sonucu beklenmesi ve taraf teşkili sağlanması gerekeceği-
Hasımsız açılan mirasçılık belgesi verilmesi davalarında mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, bir mahkemenin verdiği yetkiye dayanılarak açılan davalarda mahkemece mirasçılık belgesi istenen kişinin namı müstear veya hiç yaşamadığı belirlenmedikçe davanın reddine karar verilemeyeceği-
Davacı, vasiyetname ile muris tarafından sağlığında mirasının tamamı için mirasçı atandığına göre, TMK'nun 598/2 fıkrası çerçevesinde atanmış mirasçı olduğuna ilişkin belge verilmesi gerekeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 598.maddesi hükmünde başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesi'nce mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, mirasçılık belgesinin geçersizliğinin her zaman ileri sürülebileceği-