Dava konsu taşınmazın elbirliği maliklerinden birinin de tapuda babaları adına kayıtlı bulunan taşınmazlardaki miras hak ve hissesini davacıya satmayı vaat ettiği, davacı tarafından açılan satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, dava dilekçesinde satış vaadinde bulunan malikin davalı olarak gösterildiği halde dava dilekçesinin başka bir malike tebliğ edildiği anlaşılmış olup, gerçekte davalı olması gereken satış vaadinde bulunan malikin savunma hakkı kısıtlanarak yokluğunda dava görülmüş ve davanın kabulüne ilişkin gerekçeli karar da yine aynı şekilde taşınmazlarla ilgisi bulunmayan diğer malike tebliğe çıkartılmış olduğu durumda; davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğundan; mahkemece davalı satış vaadinde bulunan malike dava dilekçesi tebliğ edilmeden hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek, savunma hakkı da kısıtlanmak suretiyle aleyhine hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Mahkemece verilecek kararın infazında tereddüt yaşanmaması için tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus sicilindeki kimlik bilgilerine uygun olması gerektiği; mahkemece bu hususta da gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak tapu kaydındaki kimlik bilgilerinde nüfus kayıtlarına aykırılık tespit edildiği takdirde idari yoldan düzelttirilmesi, gerektiği takdirde dava açmak üzere davacıya süre verilerek gerekli düzeltmeler yapılarak tapu kaydında da infaz ettirildikten ve buna göre taraf teşkilinin doğruluğu denetlenerek davanın sonuçlandırılması gerektiği-

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.09.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 12.11.2013 günlü ...