Mirasçılık belgesi istemine ilişkin dava dilekçesinde husumet düşmediği halde hazine davalı olarak gösterilmiş ve davacının davayı takip etmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşıldığından, A.A.Ü.T. mad. 7/1 gereğince; davada kendisini vekille temsil ettiren davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa gerçek durumun her türlü delille ispatlanabileceği; davacı dava dilekçesinde, delil listesinde tanık deliline de dayandığından mahkemece davacıya tanık listesi verilmesi için imkan tanınmadan hüküm tesis edilmemesi gerektiği-
Dava, noter tarafından düzenlenen mirasçılık belgesinin iptali isteğine ilişkin olduğundan HMK'nın 382/2-c maddesinin 6. bendine göre sulh hukuk mahkemeleri sadece veraset belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevli olduğu; veraset belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen veraset belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği; veraset belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini olduğu; 1512 sayılı Noterlik Kanununun 71/C maddesi gereğince noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilenler tarafından sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunulabileceği-
Davacı murisin mirasçılarının eksik yazıldığını, zira murisin iki kızı daha bulunduğunu iddia ettiğinden mahkemece davacının bu iddiası araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının usulüne uygun yetki belgesine dayanarak murisin yasal mirasçılarını gösterir veraset ilamı verilmesini talep ettiği anlaşılmakla mahkemece bu hususta inceleme ve araştırma yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesinin iptali istenmesine ilişkin açılan davanın HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihinden sonra açıldığı- Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesin görevli olduğu, genel hüküm niteliğinde bulunan TMK. mad. 598/1 de mirasçılık belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesi gerektiği- Mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargı kapsamından çıkıp çekişmeli yargı mahiyetini aldığından, HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihinden sonra açılan bu dava bakımından HMK. mad. 382/2-c uyarınca asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu- Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan ve mahkemece davanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiğinden mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacı, murisin mirasçısı olduğunu belirterek bu sıfatının tespiti ve murise ait taşınmazla ilgili mülkiyet hakkından doğan yetkilerini kullanabilmesi için mirasçılık belgesi verilmesini istediği, murisin diğer mirasçıları hakkında verilen gaiplik kararlarını ibraz ettiği, ancak bir kısım mirasçıların kayıtları üzerinde yeterince durulmadığından mahkemece, mirasçılardan ölü olduğu anlaşılan J. B. C.'un ve M. C.'un aile nüfus kayıtlarının araştırılması, gerekirse tanıklar da dinlenilerek tüm mirasçıların tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Noterlerin verdikleri mirasçılık belgesi hakkında, menfaati ihlal edilenler tarafından sulh hukuk mahkemesine itirazda bulunabileceği, Sulh hukuk mahkemesi, itiraz üzerinde verdiği kararın bir örneğini ilgili notere ve Türkiye Noterler Birliğine bildirdiği, dava konusu çekişmeli yargıya ilişkin bir husus olmayıp, daha önce noter tarafından verilen mirasçılık belgesine itiraz niteliğinde olduğu, mahkemece davacının itirazı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesi verilmesi hususunun TMK'nın 598. maddesinde düzenlenmiş olduğu; mirasçılık belgesinin, aksi ispat edilinceye kadar adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturduğu, bu belgenin murisle mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında mirasın (terekenin)mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve de sahip olduğu; bu nedenlerle mirası reddeden (TMK. mad. 605/1) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akibetinin, kime kalacağının da belirtilmesi gerekeceği -
TMK'nun 598. maddesine göre düzenlenen mirasçılık belgeleri, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturduğu; bu belgenin, miras bırakanla mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahip olduğu; mirastan feragat eden mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekeceği-