Nüfus kaydına ilişkin düzeltme davasının sonucu beklenmesi gerekeceği,dava sonucu mirasçılık belgesini etkileyeceği-
Ek Protokolü gereğince yabancı uyruklu kişilerin miras hakkından yoksun bırakılması mümkün olmadığından yerel Mahkemenin murisin kardeşleri olan yabancı uyruklu kişiler hakkında veraset belgesi düzenlemesi gerekeceği-
Mirasçı olduğu anlaşılan kişilere ait nüfus kayıtlarının düşünceler bölümünde o kişi hakkında ölüm araştırmasının yapıldığı hususunun yazılması halinde adı geçen kişinin sağ olduğu kabul edilerek mirasçılık belgesinin düzenlenmesinin gerekeceği, zira kişinin açıkça ölüm kaydının nüfusuna işlenmediği takdirde sağ olduğunun kabulü gerektiği, kaldı ki, ölüm araştırmasının yapılıp sonuçlandırılması idari bir işlem olup, davacı vekiline bu hususta kesin süre verilmesinin de hukuken mümkün olmayacağı-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 575. maddesi hükmünde mirasın ölümle açılacağı, aynı kanunun 181.maddesinin birinci fıkrası hükmünde boşanan eşlerin bu sıfatla birbirlerinin mirasçısı olamayacakları ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybedecekleri, ikinci fıkrasında ise boşanma davası devam ederken, ölen davacının mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve davalının kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki hükmün uygulanacağı-
Mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu-
Mirasçılığın her türlü delille kanıtlanabileceği, mirasçılık belgesinin aksi ispat edilene kadar geçerli belgelerden olduğu ve hakları zarar görenler tarafından her zaman iptalinin de istenebileceği gözetilerek dosya kapsamındaki nüfus kayıtları, tanık beyanları ve kolluk tutanağı ile mevcut delil durumuna göre mirasçılık belgesi verilmesi gerekeceği-
Verasetin iptali davası herhangi bir zaman aşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadığından her zaman açılması da mümkün olduğundan, somut olayda asıl olan kamulaştırmasız el koyma bedelinin gerçek hak sahip ya da sahiplerine verilmesi gerekeceği-
İptali istenen mirasçılık belgesinde ismi yazılı muris görünmekte olup, davacıların tüm mirasçılarının gösterildiğini iddia ettiklerinden, davada davacıların yakın miras bırakanı ile davalıların yakın miras bırakanlarının kardeş olduklarının kabul edilebilmesi için öncelikle bahsi geçen kişilerin aynı kişiler olduğunun çözüme kavuşturulması gerekeceği-
Uyuşmazlık kök murisin ilk eşinden olma kızının ilk eşiyle evliliğinden dünyaya gelen davacının, kök murisin ölümünden sonra ikinci eşinin mahkeme kararıyla manevi evlat olarak tanınmasından sonra davacıya hem eşinden hem de kendi annesinden miras kalacağından, bu durumda davacının kök murisin miras meselesi 12 pay kabul edildiğinden 6 payın davacıya gitmesi gerekeceği-
Evliliğin butlanına dair kararın ileriye dönük olarak sonuç doğuracağı, geçmişe etkili olmayacağı ve diğer eşin mirasçılığının devam edebilmesi için, evlilik akdinin kurulması anında iyi niyetli olması gerekeceği- Butlan davası açılmadan önce mirasbırakan öldüğünden, davacının mirasçılık sıfatını kazanmış olduğu, ayrıca, butlan davası sonucunda davacının iyi niyetli olduğunun tespitine ve evlenme ile kazandığı hukuksal durumun korunmasına karar verilmiş ve verilen bu karar kesinleşmiş olduğundan, evlenme sırasında iyi niyetli olduğu anlaşılan sağ kalan eşin (davacının) yasal mirasçılık sıfatını koruyacağı ve mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-