4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesi hükmünde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği-
Talepte bulunan vekili nüfus kaydına işli vasiyetname uyarınca mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiş ise de vasiyetname açılıp okunmadan, miras bırakanın bütün mirasçılarına tebliğ edilmeden, vasiyetnameye yapılacak muhtemel itirazlar sonuçlanmadan ilgili vasiyetname uyarınca atanmış mirasçılık belgesi istenemeyeceği-
Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payının, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçeceği-
Davacı Hazine vekili tarafından, ölenin mirasçısının Devlet olduğunun tespiti istenmesine rağmen mahkemece, sehven bu talebin dışına çıkılarak hakkında talepte bulunulmayan ölenin eşinin mirasının tamamının Devlete intikal etmesine karar verildiği; HMK'nın 26. maddesi (HUMK 74.madde) gereğince hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği-
TMK'nun 496. maddesine göre, altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçılarının ana ve babası olduğu, bunların eşit olarak mirasçı oldukları, miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı-
Mahkemece, hüküm fıkrasına "Edremit 3. Noterliği'nin 12.05.2008 tarih ve 3407 yevmiye nolu vasiyetnamesinin mirasın paylaşımı sırasında nazara alınmasına ve veraset belgesinin eki sayılmasına" karar verilmiş olup; bahse konu vasiyetnamenin iptali halinde hüküm fıkrasında yer verilen bu ibarenin tarafları bağlayıcı ve kesin hüküm oluşturacağı-
Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 20. maddesinde nüfus kaydının kapatılması halinde bu kaydın üzerinde işlem yapılamayacağı, kaydın kapatılması nedeninin ortadan kalkması halinde kaydın yeniden açılacağı-
Miras bırakanın eş ve altsoyunun bulunmadığı, babası ve annesinin kendisinden önce öldüğü gözetildiğinde öldükleri delillerle belirlenmedikçe mirasın tamamının mirasbırakanın kardeşlerine kalacağı, kardeşlerinin kayıtlarının kapatılmış olması ölmüş oldukları sonucunu doğurmayacağından bu halde de mirasçı olacakları, mirasın hiçbir şekilde hazineye kalmayacağı-
Mirasçılık belgesinin iptali davalarının hasımlı olarak açıldığı, sonucunun tarafları açısından kesin hüküm oluşturduğu dikkate alındığında çekişmeli yargı kapsamında kalan davalardan olduğu, bu nedenle 6100 s. HMK'nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan mirasçılık belgesinin iptali davalarına bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
TMK'nun 611/1. maddesinde düzenlenen “ Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer...” hükmü uyarınca, mirası reddeden mirasçının paylarının kime kalacağı hususunun açıkça gösterilmek suretiyle mirasçılık belgesinin düzenlenmesi gerekeceği-