Gerekçeli kararın murisin mirasçısı olan davalı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği- Mahkemece karar verildikten sonra vefat eden davalının mirasçılık belgesi temin edilerek, gerekçeli kararın mirasçılarına tebliğ edilmesi gerektiği-
Mirası reddeden (TMK m. 605/1)mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerektiği-
Mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle hasımsız olarak açılan davalar çekişmesiz yargıya tabi olduğundan, bu davalar sonucunda verilecek kararlar şekli bakımından kesinleşmiş olsalar dahi maddi hukuk bakımından kesin hüküm oluşturmayacağı- Dava ve ilam kavramları çekişmeli yargıya ait kavramlar olduğundan mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan davalar tam bir dava olarak nitelendirilemeyeceği gibi bu davalar sonucunda verilen kararlar klasik anlamda kesin hüküm sonucunu doğuran bir ilam da sayılmayacağı, bu nedenle açılan bu davalar sonucunda verilen kararların sonradan gerçeğe aykırı ve yanlış olduğunun anlaşılması halinde her zaman için aksi iddia ve ispat edilebileceği gibi tespit hükmü niteliğindeki bu kararların sonradan açılacak başka davalarda kesin hüküm oluşturması ve mahkemeleri bağlamasının da düşünülemeyeceği-
TMK'nın "mirasın açılmasından önce yapılan sözleşmeler" başlıklı 678. maddesinin "Mirasbırakanın katılması veya izni olmaksızın birmirasçının henüz açılmamış bir miras hakkında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli değildir. Böyle bir sözleşme gereğince yerine getirilmiş olan edimlerin geri verilmesi istenebilir." hükmü gereğince henüz doğmamış bir haktan önceden feragat mümkün olmadığından tek taraflı olarak düzenlenen taahhütnamelerin haktan feragat niteliğinde kabul edilemeyeceği ve hukuken geçerli olmadığı, bu nedenle mahkemece mirasçılar E.. D.. ve G.. B.. mirastan feragat etmemiş gibi değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
HMK'nın 11. maddesi uyarınca hangi davaların murisin son yerleşim yeri mahkemesinde görüleceği; aynı maddenin son fıkrasında mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davaların, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesinde görülebileceği belirtildiğinden öğretide ve uygulamada bu yasal düzenleme gereğince mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların her yerde açılabileceği-
Hüküm sonucunda muristen kalan miras payları gösterilmişse de mirasın ne şekilde paylaştırıldığı ve payların nasıl hesaplandığı dosya kapsamından anlaşılmadığı, murisin ikinci eşi olan Ü....'ün diğer evliliğinden olma çocuğu olup miras paylaşımında bu husus göz önünde bulundurulmak suretiyle ve gerektiği takdirde konusunda uzman bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Miras pay ve paydaları birbirine eşit olacak şekilde miras paylarının belirlenmesi gerekirken, mirasçılara paydadan az pay düşecek şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
HMK'nın 119. maddesinde dava dilekçesinin içeriği başlığı altında dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmış, aynı maddenin ikinci fıkrasında eksikliklerin tamamlanması için bir haftalık süre verileceği, bu süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hükmünün yer aldığı, buna göre, davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzasının tamamlanabilecek türden bir eksiklik olarak düzenlendiği- Mahkemece; dava dilekçesinde mevcut olmayan bu imzaların tamamlanması için davacı tarafa süre verilerek yargılamaya devamla sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken belirtilen husus gözetilmeksizin davanın esasının karara bağlanmasının doğru görülmediği-
Mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yapılan araştırmalara rağmen tapudaki borçlandırma senedindeki ibare hariç Y.. T...'nün yaşadığına dair resmi kayıt ve belgelerin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
TMK'nun 598. maddesine göre düzenlenen mirasçılık belgelerinin, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturduğu- Mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerektiği- Verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirastan feragatin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olmasının hatalı olduğu-