Davanın mülga 1086 sayılı HUMK’nun yürürlükte olduğu bir tarihte açılmış "kısmi dava" olduğunun sabit olması karşısında, mülga 1086 sayılı Kanun’da belirsiz alacak davasına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından dilekçede ifade edilen, esasen davanın belirsiz alacak davası türünde açılmış olduğu yönündeki beyanın bir geçerliliği olmadığı- Davanın kısmi dava olduğunun dikkate alınarak ıslaha karşı zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi ve ücret alacağının dava dilekçesi ile talep edilen kısmına dava tarihinden, ıslah dilekçesi ile arttırılan kısmına ise ıslah tarihinden faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği-
İcra İflas Kanunu'nun 257/1.maddesi gereğince harçlandırılan dava değeri olan miktarla sınırlı olmak üzere ve  davacı tarafından alacağın  %10'u oranında teminat yatırılması halinde geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyaten haczine, teminat alınması, kararın infazı, yetkili icra dairesinin belirlenmesi ve ihtiyati hacizle ilgili diğer işlemlerin yargılamanın  devam ettiği ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,diğer talebe konu  araçlar ise davalılar adına kayıtlı olmadığından araçlar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak ve dava konusu alacaklar ayrıştırılmak sureti ile toplam 1.000-TL olarak açılan, bilirkişi raporundan sonra talep arttırım dilekçesi verilerek alacak miktarlarının arttırıldığı ve belirsiz alacak davasında, arttırılan miktarlar dahil alacağın tümü bakımından faiz başlangıç tarihinin dava tarihi mi yoksa dava ile istenen kısımlar için dava, arttırılan kısımlar için talep arttırım tarihi mi olduğu? Davacı "Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğüne ait işyerinde mevsimlik işçi statüsünde çalıştığı sürenin 2001 yılında kadroya alınması sırasında derece ve kademe intibakında dikkate alınmadığını" ileri sürerek mevsimlik işçilikte geçen hizmet süresi hesaba katılarak belirlenecek derece ve kademeye göre fark işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini belirsiz alacak davası açarak talep etmiş olup, dava konusu edilen alacakların davanın açıldığı tarih itibari ile tartışmalı olup miktarı bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden, davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceği- Dava belirsiz alacak davası olduğuna göre, bu davanın açılması ile doğacak olan maddi ve şekli hukuk sonuçlarının (zamanaşımının kesilmesi ve diğerleri) bu dava için de geçerli olması gerekeceğinden, mahkemece talep arttırım dilekçesi verilerek arttırılan miktarlar dâhil alacakların tümüne dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin isabetli olduğu- "Davacının belirleyebildiği asgari miktar yerine cüzi miktarlar üzerinden dava açtığı, bu hâlde davanın "kısmi eda külli tespit" davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu durumda talep arttırım dilekçesi verilerek arttırılan alacak kısımlarına talep arttırım tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Davacının davalı şirketin yanlış bilgilendirme ve yönlendirmeleri ile zarara uğradığını, davacı adına davacının herhangi bir yazılı yada sözlü izni veya emri olmaksızın, talebinden çok daha yüksek meblağlarda kredi kullandırıldığını, kredi alımlarının usulüne uygun gerçekleştirilmediğini, kredi alımlarından sonraki hisse senedi alımlarının davacının iradesi dışında, emir ve talimatı olmaksızın gerçekleştirildiğini savunarak, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen davalı tarafça zararın da giderilmediğini ileri sürerek açtığı belirsiz alacak davasında talep edilen fiili zarar miktarı belirlenebilir olduğundan HMK'nin 107. maddesinde belirtilen belirsiz alacak davası açma koşullarının oluşmadığı; fiili zararın tahsili talebinin hukuki yarar bulunmadığından usulden reddi gerektiği- Davada bilirkişi incelemesine gidilmesinin belirsiz alacak davasının açılabilmesi için yeterli olmadığı, bilirkişiye başvurulmasına rağmen, davacı dava açarken alacak miktarını belirleyebiliyorsa, belirsiz alacak davası açılamayacağı- Davacının alacağının miktar veya değerini belirleyebilmesi için elinde bulunması gerekli bilgi ve belgelere sahip olmaması ve bu belgelere dava açma hazırlığı döneminde ulaşmasının da mümkün olmaması ve dolayısıyla alacağın miktarının belirlenmesinin karşı tarafın elinde bulunan bilgi ve belgelerin sunulmasıyla mümkün hale geleceği durumlarda alacağın belirsiz kabul edileceği-
Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemi- Sigorta ettirenin rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda zararın önlenmesi ve azaltılması ve engel olunması için imkanlar dahilinde önlemler almakla yükümlü olduğu ve bu yükümlülüğe aykırılık sigortacı aleyhine bir durum yaratmış ise kusurun ağırlığına göre tazminattan bir indirim yapılacağı-  Davaya konu riziko poliçe vadesi içinde meydana gelmiş ve söz konusu hasarın davacının aracını kiralayanın çalışanının dava konusu biçerdöver ile aynı depoda bulunan dava dışı başka bir biçerdöverin tamiri sırasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımlar sebebi ile yangının meydana geldiği, dava dışı çalışan aleyhinea açılan ceza davasında verilen cezanın da HAGB'e çevrildiği, çalışanın kendi aracının tamiri sırasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımlar sebebi ile yangının meydana gelmesine sebep olduğu, davacının kiralayanın çalışanının zararın artmasına neden olup olmadığı, zararın meydana gelmemesi için gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı, tedbirler alınmadı ise tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı hususunun ceza dosyası da değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği- Belirsiz alacak davası olarak açılan davada, davacının alacağının tamamına talep gözönüne alınarak. ... tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah ile artılan miktarın, ıslah tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Bozma ilamı sonrasında verilen hukuken miktar artırımı niteliğindeki dilekçe ile talep konusu alacakların değeri artırılmış olup, mahkemece, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesi ile artırılan kısım yönünden hüküm kurulmamışsa da, dava, belirsiz alacak davası olarak açılmış olup, HMK mad. 107/2 gereğince alacağın miktarı ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda miktar artırımı yapılabileceğinden anılan işlem geçerli kabul edilerek karar verilmesi gerektiği-
22. HD. 12.02.2018 T. E: 2017/12306, K: 2748-
Taşıma sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle açılan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemi-
22. HD. 12.02.2018 T. E: 2017/26696, K: 2753-
22. HD. 12.02.2018 T. E: 2017/12309, K: 2749-