Kısmi dava olarak açılan davada, süresi içinde ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı savunmasının gözetilmesi yerinde ise de ıslah zamanaşımına uğrayan miktar hesaplanarak dava dilekçesindeki miktarla sınırlı olmak üzere ıslah zamanaşımına uğramayan miktara eklenmesi gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı olduğu-
Dava dilekçesindeki iddianın muğlaklığı, davacı eşinin beyanı, 2011/Mayıs ayından fesih tarihine kadar geçen sürenin uzunluğu karşısında; 2011/Mayıs ayından itibaren işverence ödendiği kabul edilen ...... TL. den daha fazla davacıya aylık ücret ödendiği izlenimi edinildiğinden, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında; davacının isticvabı ile 2011/Mayıs ayından itibaren işverence kendisine ödenen aylık ücret miktarının açıklattırılıp sonucuna göre ücret alacağının belirlenmesinin gerekli olduğu- Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olup, bu dava türünde faiz başlangıcına ilişkin Dairemiz uygulamasının, aynen kısmi davada olduğu gibi dava dilekçesi ile istenen miktar bakımından dava, ıslah ile artırılan miktar bakımından ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi şeklinde olduğu-
Davacının talebine konu alacaklarının miktarının ancak bir yargılama sürecinden ve bilirkişi incelemesinden sonra tam olarak tespit edilebileceği, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu dava konusu alacakların belirli alacaklar olduğu gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinin bozma nedeni olduğu- Mahkemece alacağın miktarının belirlenebilir olduğu, belirsiz alacak davası açılamayacağı kabul edildiği halde davacıya talep ettiği alacaklarının miktarını tam olarak açıklayıp eksik harcı tamamlaması için kesin önel verilmeksizin davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
9. HD. 21.06.2018 T. E: 5620, K: 13502-
9. HD. 19.06.2018 T. E: 2015/20403, K: 13241-
Davacının dilekçesi talep artırım olup, belirsiz alacak davasında dava açılmakla zamanaşımı kesileceğinden talep artırımına konu miktarların zamanaşımına uğramasının söz konusu olmayacağı, bu nedenle mahkemece talep artırımına karşı yapılan zamanaşımı def'ine değer verilmesinin hatalı olduğu-
Kısmi alacak davası olarak açılan davada, mahkemece davacı vekilinden her bir alacak için ne miktar talepte bulunduğu hususu da açıklattırılarak hükmedilen alacaklar yönünden dava ve ıslah tarihinden itibaren ayrı ayrı faiz yürütülmesi yerine tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin isabetsiz olduğu- HMK.nın 26.maddesi gereği taleple bağlı kalınarak yasal ilave tediye alacağına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren yasal faiz oranını aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizi yerine doğrudan en yüksek mevduat faizine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Külli tespit kısmi eda istemli belirsiz alacak davasında, kısmi davada olduğu gibi kıdem tazminatı dışındaki talepler bakımından faiz başlangıcının dava-ıslah (talep artırımı) şeklinde ayrıştırılması gerektiği, tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin ve dava dilekçesiyle istenen her bir alacak kalemi için talep edilen miktarlar ayrıştırılmadan dava açıldığı halde bu eksiklik giderilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu-
İİK. mad. 89/4 uyarınca açılan tazminat davalarında, alacak gerçekte belirli bir alacak olduğundan, bu tazminat alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği-
Aleyhine açılan dava husumetten reddedilen davalı şirketin muvazaalı işlemin tarafı olduğu, adı geçen davalı şirketin kendi muvazaasından yararlanamayacağı, davalılar arasında muvazaa bulunması nedeniyle maddi sorumluluk açısından davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekeceği-0 Kıdem tazminatı dışındaki hükmedilen alacaklarda faiz başlangıcı yönünden dava ve talep artırım ayrımı yapılması gerekirken alacakların tamamı için dava tarihinden itibaren işleyecek faize karar verilmesinin hatalı olduğu-