Kısmi davada faiz talebinde bulunulmuşsa aynı alacak ve tazminatların artırıldığına dair ıslah talebinde açıkça faiz istenilmemişse bile faize karar verilmesi gerektiği- Belirsiz alacak davasının bir türü olan külli tespit kısmi eda davasında faiz başlangıcı yönünden Yargıtay 9. HD.'nin uygulamasının, kısmi dava esaslarıyla aynı olduğu (İhbar tazminatı alacağına dava ve ıslah (talep artırım) ayrımı yapılmaksızın dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin hatalı olduğu)-
Dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının kanıtlanması için tanık deliline dayanıldığı ve söz konusu alacakların tanık anlatımları ile kanıtlanması durumunda hesaplanacak alacak miktarından hâkimin takdir yetkisine bağlı olarak yapılacak indirim oranı baştan belirli olmadığından, somut olayda fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının belirsiz alacak davasının konusu olabileceği-
Şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi gerektiği- Şayet açılan davada asgari bir miktar gösterilmişse ve bunun alacağın bir bölümü olduğu anlaşılmakla birlikte, belirsiz alacak davası mı yoksa belirli alacak olmakla birlikte kısmi dava mı olduğu anlaşılamıyorsa, talep, talep türü ve davanın niteliği açıkça anlaşılamıyorsa, talep muğlaksa, aynı davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesinin isteneceği-
Sendika üyelik ve dayanışma aidatı alacağının belirsiz alacak olduğu-
Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının tahsili için belirsiz alacak davası açılabileceği- Belirsiz alacak davasına konu edilen alacağın tam ve kesin olarak belirlenen tamamı için dava tarihinden itibaren faiz işletileceği- Belirsiz alacak davasında alacağın tamamı için dava tarihinde zamanaşımının kesileceği- Usulüne uygun olarak süresi içinde verilmeyen cevap dilekçesinin ıslah yoluyla değiştirilemeyeceği-
Kıdem tazminatı hesabında esas alınacak ücretin işçinin son ücreti olduğu- İ.iye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacağı, işçiye sağlanan özel sağlık sigortası yardımı ya da hayat sigortası prim ödemeleri de para ile ölçülebilen menfaatler kavramına dahil olduğundan, tazminata esas ücrete eklenmesi gerekeceği- Periyodik olarak ödenen ve yıl içinde artmış olan parasal haklar yönünden son dönem ödemesinin ait olduğu dilim günlerine bölünmesi ile tazminata esas ücrete yansıtılacak tutarın daha doğru biçimde belirlenebileceği-
Çalışma saatlerinin 07.00-17.00 olduğu, tanığın beyanından 1,5 saat ara dinlenme yapıldığı anlaşıldığından haftalık 6 saat yerine 9 saat fazla çalışma hesap edilmesi, alacağın fesih günü olan 02.05.2014 yerine dava tarihine dek hesap edilmesinin hatalı olduğu-
Sözleşme uyarınca davalı tarafından depolanan ürününün davalı tarafından iade edilmemesi nedeniyle zarara uğranıldığı iddiası ile açılan davada, davacının zararın miktar veya değerini belirleyebilme imkanı var iken davasını belirsiz alacak davası olarak açmasında hukuki yararı bulunmadığı-
Toplu iş sözleşmesi artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesi, davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında kendisinden beklenemeyeceği gibi söz konusu alacakların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin yerinde olduğu-
Dava konusu edilen kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesabına esas hizmet süresinin ihtilâflı olduğu ve ihbar olunan alt işverenlerin davacıya yaptıkları kıdem tazminatı adı altındaki ödemelere dair kayıtlar sunduğu somut olayda, talep konusu bu istemlerin belirlenebilmesi için davalı işveren ile ihbar olunan işverenlerde bulunan bilgi ve belgelere ihtiyaç duyulduğundan, anılan alacakların belirlenebilir olduğundan bahsedilemeyeceği-