Dosya kapsamında taraflar arasında birden fazla taahhüt sözleşmesi bulunmakla birlikte dosyaya sunulan aynı tarihli sözleşmelerde davacı tarafından teslim edilmesi gereken cihaz modellerinde de farklılık bulunduğu, bir kısım belgenin ise tarafların imzasını içermediği, bu durumda mahkemece; önce davacı tarafa, dava konusu sözleşmenin hangi tarihli sözleşme olduğunun açıklattırılıp, buna göre dava konusu sözleşmenin ve taahhüdün hangileri olduğu ve tarafların edimleri açık bir şekilde tespit edildikten sonra bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece öncelikle davacıya 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında talebi açıklattırılarak, davacının talebinin icra dosyasındaki tüm bedelden sorumlu olmadığının tespitine yönelik olması halinde, öncelikle dava değeri üzerinden davacının yatırması gereken başvuru harcı ile peşin harcın hesaplanıp belirlenen miktarın mahkeme veznesine yatırması için gerekli süre verilerek, harç eksiği ikmal edildikten sonra yargılamaya devam edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
8. HD. 05.07.2018 T. E: 11575, K: 15017-
İİK. mad. 89/4 uyarınca açılan tazminat davasında talep edilen tazminat miktarı ve dava değerinin gösterilmesi, buna göre de davacı tarafından nisbi peşin harcın yatırılması gerektiği-
Dava dilekçesindeki iddianın muğlaklığı, davacı eşinin beyanı, 2011/Mayıs ayından fesih tarihine kadar geçen sürenin uzunluğu karşısında; 2011/Mayıs ayından itibaren işverence ödendiği kabul edilen ...... TL. den daha fazla davacıya aylık ücret ödendiği izlenimi edinildiğinden, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında; davacının isticvabı ile 2011/Mayıs ayından itibaren işverence kendisine ödenen aylık ücret miktarının açıklattırılıp sonucuna göre ücret alacağının belirlenmesinin gerekli olduğu- Dava belirsiz alacağın bir türü olan kısmi eda külli tespit davası olup, bu dava türünde faiz başlangıcına ilişkin Dairemiz uygulamasının, aynen kısmi davada olduğu gibi dava dilekçesi ile istenen miktar bakımından dava, ıslah ile artırılan miktar bakımından ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi şeklinde olduğu-
Mahkemece bozmaya uyularak karar verilmiş ise de; davacının talep sonucu açık olmayıp dava açarken 10.000,00 TL talep edilmiş ancak bu talebin hangi zarar kalemlerine ilişkin olduğu açıklanmadığından, mahkemece talep sonucu hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında açıklattırılarak ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı nazara alınarak ıslahla artırılan miktara yönelik talebin reddine karar verilmek suretiyle hüküm kurulması gerektiği-
Davacının dayanmadığı vakıaların hükme esas alınması mümkün olmadığından, davacı erkeğin eşinin kendisine hakaret ettiği, evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği gibi vakıaların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği- Kadının cinsel ilişkiden kaçındığının da ispatlanamaması üzerine 'cinsel birlikteliği gerçekleştiremeyen' erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği- Davalı kadına yapılan tebligatın geçersiz olmasından kaynaklı, taleplerinin süresinde kabulünün gerektiğinden bahisle davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin miktarı açıklattırılıp (HMK m. 31), talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği- Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkek tam kusurlu olup, bu kusurlu davranışın kadının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı anlaşıldığından, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği-
İşçinin fazla çalışma iddiasını ispatla yükümlü olduğu- Tanık anlatımları dikkate alındığında davacının fazla çalıştığını ispatlayamadığı, davacının daha önce sunmadığı, bozma ilamından sonra sunduğu ve davalı tarafça açıkça muvafakat edilmeyen parmak izi kayıtları da değerlendirilerek fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilemeyeceği-
Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nun “Hakimin Davayı A.latma Ödevi” başlıklı 31. maddesi uyarınca, davacının talebi açıklattırılarak, hangi hacze konu mahcuzlarla ilgili hangi adreste yapılan haczin dava konusu edildiğinin netleştirilmesi, takip miktarı veya davaya konu mahcuzların miktarından hangisi az ise o değer üzerinden nispi harç alınarak ve varsa noksan harç tamamlattırılarak ondan sonra davacının talebi ile ilgili, taraflarca sunulan kanıtların değerlendirilip işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece HMK'nın 31. maddesi gereği yargılamaya hakim olan ilkelerden ''Davayı aydınlatma ödevi'' gereği davacı vekilinin istek ve iradesi aydınlatılıp, sözleşmenin geriye etkili feshinin istenmesi durumunda, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde bulunan ancak davada taraf olmayan diğer arsa sahiplerinin ve tüm tapu maliklerinin hukuki durumu da etkileneceğinden bu kişilerin tespiti ile davada taraf olmasının veya davaya icazetlerinin sağlanmasının, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinin gerekli olduğu-
