Mahkemece kadının tam kusurlu kabulü doğru değil ise de; davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan, davalı kadının, erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün, kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekeceği- Mahkeme hakiminin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde davacıdan nafakanın miktarının açıklattırılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Hakimin HMK. mad. 31 uyarınca, karşı davacı kadına kesin süre vermek suretiyle istediği ziynet eşyalarının nelerden ibaret olduğunu, cinsini, adedini, ayarını ve ağırlıklarını açıklattırması gerektiği-
Mahkemece, davalının savunması üzerine durulup bu abonelikle ilgili fiili kullanıcının kim olduğu tespit edilip, sorumluluğun belirlenmesinin gerekli olduğu, bu durumda mahkemece bütün bu yönler gözetilerek konusunda uzman bilirkişi kurulundan, raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde, rapor alınması, kaçak kullanımın nasıl gerçekleştiği hususunda da inceleme yapılması gerekeceği-
Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacının tapu iptal ve tescil istemini hangi hukuksal nedene dayandırdığı anlaşılamadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi gereğince davacı tarafa, hangi hukuki sebebe dayandığının açıklattırılması, bu açıklamaya göre toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacılar vekili dava dilekçesinde "davacı müvekkillerinin meydana gelen kazada yaralandıklarını, tedavilerin halen devem ettiğini" belirtmiş, mahkeme de davacı tarafa bu talebini açıklattırmamış ve talebin sadece tedavi giderine ilişkin olduğunu kabul ederek, bu doğrultuda karar vermişse de, davacıların çeşitli yerlerinden yaralandıkları anlaşılmakta olup, yaralanmalarına göre kalıcı ya da geçici iş göremezlik durumlarının oluşması da söz konusu olabileceğinden, mahkemece davacılar vekiline, davacılar için talebinin ne olduğu, kalıcı/ geçici iş göremezlik tazminatı ve/ veya tedavi gideri vs ne ye ilişkin olduğu, ayrı ayrı ne kadar olduğu açıklatırılması,  ve her bir talep için taraflardan delil ve belgelerini ibraz etmeleri istenerek, tüm delillerin toplanılması ve mevcut toplanan delillere göre araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece yapılacak işin; davacı vekiline süre verilerek, HMK. 31. maddesindeki "hakimin davayı aydınlatma ödevi" uyarınca, TMK'nın 713/2. maddesindeki hangi hukuksal sebebe dayalı olarak dava açtığının açıklattırılması; bundan sonra davacı tarafa dayandığı hukuki sebeple ilgili olarak delillerini bildirmesi için süre ve imkan tanınması, aynı imkanın karşı tarafa da verilmesi, bu ilkeler doğrultusunda tüm deliller toplanıp, gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
HMK.'nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde "sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller" gibi ibarelerin bulunması halinde, tarafların yemin deliline başvurmuş sayılamayacakları ve bu kapsamda hâkimin ispat yükü kendisine düşen tarafa "yemin teklifinde bulunma hakkı"nı hatırlatamayacağı-
Dava dilekçesinden davaya konu taşınmazın hangi parsel olduğu anlaşılmadığından, davacı taraf da ihtarata rağmen dava dilekçesine açıklık getirmediğinden mahkemece, çekişmeli parsel yönünden HMK'nın 119.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu davada tanık olarak gösterilmeyen kişilerin dinlenmesinin usule aykırı olduğu, dinlenen davacı tanıklarının davalı işverene karşı açmış oldukları alacak davaları bulunsa da, bu hususun tek başına tanıkların gerçeği söylemediklerini göstermeyeceği-
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin her bendin ispat koşulları nedeniyle ayrı ayrı davaların konusu olduğu-