Dava dilekçesindeki anlatımdan davacının asıl talebinin nafaka alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yönelik menfi tespit talebi olduğu anlaşıldığından, mahkemece davaya konu takip dosyasında davacının faize yönelik talebi değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Erkeğin annesinin davacı-karşı davalı kadına ve ailesine hakaret ettiği, kadının da eşinin ailesi ile görüşmesini istemediği, eşinin ailesine hakaret ettiği anlaşıldığından, erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerektiği- Çeyiz eşyası davasının kısmen kabulüne karar verilmişse de, verilen kararda aynen, olmadığı takdirde bedeline hükmedilen çeyiz eşyalarının markaları, modelleri belli olmadığı gibi bedelleri de yer almadığından, müphem ve infazı mümkün bulunmayacak şekilde kurulan bu hükmün usul ve kanuna aykırı olduğu- Kişisel eşya talebinde de bulunulmasına karşın, bu istek hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu- Kişisel eşya isteğinin açıklanması (HMK. mad. 31) ve bu isteğe ilişkin harcın yatırılması için süre verilerek bu istek hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davalı-karşı davacı erkeğin ikinci cevabı davacı-karşı davalı kadına, ön inceleme duruşma gününün bildirilmesi için düzenlenen tebligat mazbatası ile tebliğ edildiği gibi bu mazbatada davacı-karşı davalı kadın tarafından ikinci cevap dilekçesinin tebliğinden itibaren iki hafta içinde karşı davaya yönelik ikinci cevabını verebileceğine dair ihtar da bulunmadığı için yapılan tebligatın geçersiz olduğu- Hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde, davalı-karşı davacı erkeğe ev eşyası ve para alacağına yönelik talep ettiği miktarları ve ev eşyalarının; miktar, marka, cins olarak nitelikleri açıklattırılıp, para alacağı talebi yönünden görev hususu da gözetilerek tüm deliller toplanılıp değerlendirildikten sonra karar verilmek üzere hükmün bozulmasının gerekeceği-
Köy tüzel kişiliğinde bahçıvan olarak çalışan davacı işçinin köyün bağlandığı belediyeye verdiği dilekçe tarihinden sonra, davacı, davalı Belediyede işe başlatılmamış olup; davacının belirttiği tarih dışında davalı belediyece başka bir tarih de belirtilmediğine göre, iş akdinin eylemli olarak davalı belediyece bu tarihte feshedildiğinin kabulü ile, iş akdinin eylemli olarak feshedildiği tarihten itibaren yasanın öngördüğü 1 (bir) aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra işe iade istemiyle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davacıdan sorularak iddia ve taleplerinin somutlaştırılıp aydınlatılması, her bir dava yönünden davanın değerinin belirlenmesi, eksik harcın tamamlanıp davanın esasına göre araştırma ve inceleme yapılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece kadının tam kusurlu kabulü doğru değil ise de; davacı erkeğin boşanma davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan, davalı kadının, erkeğin boşanma davasının kabulüne yönelik temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün, kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekeceği- Mahkeme hakiminin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde davacıdan nafakanın miktarının açıklattırılıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekeceği-
Hakimin HMK. mad. 31 uyarınca, karşı davacı kadına kesin süre vermek suretiyle istediği ziynet eşyalarının nelerden ibaret olduğunu, cinsini, adedini, ayarını ve ağırlıklarını açıklattırması gerektiği-
Mahkemece, davalının savunması üzerine durulup bu abonelikle ilgili fiili kullanıcının kim olduğu tespit edilip, sorumluluğun belirlenmesinin gerekli olduğu, bu durumda mahkemece bütün bu yönler gözetilerek konusunda uzman bilirkişi kurulundan, raporlar arasındaki çelişkiyi de giderecek şekilde, rapor alınması, kaçak kullanımın nasıl gerçekleştiği hususunda da inceleme yapılması gerekeceği-
Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacının tapu iptal ve tescil istemini hangi hukuksal nedene dayandırdığı anlaşılamadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi gereğince davacı tarafa, hangi hukuki sebebe dayandığının açıklattırılması, bu açıklamaya göre toplanan ve toplanacak olan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacılar vekili dava dilekçesinde "davacı müvekkillerinin meydana gelen kazada yaralandıklarını, tedavilerin halen devem ettiğini" belirtmiş, mahkeme de davacı tarafa bu talebini açıklattırmamış ve talebin sadece tedavi giderine ilişkin olduğunu kabul ederek, bu doğrultuda karar vermişse de, davacıların çeşitli yerlerinden yaralandıkları anlaşılmakta olup, yaralanmalarına göre kalıcı ya da geçici iş göremezlik durumlarının oluşması da söz konusu olabileceğinden, mahkemece davacılar vekiline, davacılar için talebinin ne olduğu, kalıcı/ geçici iş göremezlik tazminatı ve/ veya tedavi gideri vs ne ye ilişkin olduğu, ayrı ayrı ne kadar olduğu açıklatırılması,  ve her bir talep için taraflardan delil ve belgelerini ibraz etmeleri istenerek, tüm delillerin toplanılması ve mevcut toplanan delillere göre araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-