Bozma ilamında davacının sair temyiz taleplerinin reddine karar verilmekle hafta tatili ücreti talebinin bozma dışı kaldığı halde bozma ilamına uyularak verilen kararda hafta tatili alacağının kabulüne karar verilmiş olması usulü kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğu-
Hakim tarafından öncelikle tüketici olan davacının 6502 SK'un sayılı 11/1 son bendi seçimlik haklarından hangisi tercih ettiği sorulmak suretiyle talep sonucunun açıklattırılması gerekeceği, mahkemece, talep sonucu açıklatılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Emsal ücret araştırmalarına ilişkin cevabi yazılarda gösterilen işçi unvanlarının, davacının fiilen yürüttüğü iş ile ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacının yaptığı iş dikkate alınarak, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşları ile Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan “Kazanç bilgisi sorgulama” ekranından emsal ücretin ne olabileceği araştırılarak, değerlendirilmenin yapılması gerektiği- Davacının, yıllık izin kullanmayı talep ettiğine dair, işçi imzalı yıllık izin talep evrakı mahkemeye sunduğundan, hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacı asil duruşmaya çağrılarak, bahsi geçen talep formunda yazılı yıllık izin süresinin kullandırılıp kullandırılmadığı hususunda beyanının sorulması gerektiği- Yıllık izin ücreti, prime esas kazançlar içerisinde olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işçi payına düşen prim kesintilerinin nazara alınmaksızın, salt damga ve gelir vergisi kesintileriyle yetinilmesi suretiyle, anılan alacağın net tutarının tespit edilmesi de hatalı olduğu- Davacının sağlık raporu olunması sebebiyle fiilen çalışılmayan günlerin fazla çalışma ücreti hesabından dışlanması gerektiği-
Mahkemece, sayaç sökme-takma tutanak mümzinin duruşmada tanık olarak dinlendiği, tanığın evrakın kendisi tarafından düzenlendiğini, fakat içeriği ile ilgili bir şey hatırlamadığını beyan ettiği, tutanak düzenleyicisinin evrakın kendisi tarafından düzenlendiğine dair beyanının tutanak içeriğinin doğruluğunu kabul ettiğini göstereceği, bu durumda sayaç sökme-takma ve sayaç muayene raporları doğrultusunda sayacın bozuk olduğu ve sayacın davacının kusuru dışında doğru tüketim kaydetmediğinin kabulü gerekeceği, hal böyle olunca, dosyanın konusunda uzman yeni bir bilirkişiye tevdi ile, abonelik sözleşmesi dosya içerisine alınarak abonelik sözleşmesinin başlangıç tarihinden davacının yıldırım düştüğünü iddia ettiği tarihe kadar tüketim bedellerinin belirlenip, davacının yaptığı ödemeler de düşülmek sureti ile davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği tüketim bedelinin yürürlükte bulunan Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği gereğince yukarıda ifade edilen hususlar gözetilmek suretiyle yeniden hesaplanması için rapor alınması, hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 08.10.2018 T. E: 2017/8651, K: 16932-
Dava dilekçesinde, somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, öncelikle hâkim davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemesi gerektiği, ancak bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verileceği, bu eksiklik tamamlanmaz ve somutlaştırma gerçekleşmezse, ispatsız kalan davanın reddine karar verileceğinden, dava dilekçesinde, davacının ödenmesi gereken aylık ücretinden her ay cüzi bir miktarının ödendiği, ödenmeyen ücret ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsilinin talep edilmiş olması şekli ile soyut ve genel anlatımlar içerdiğinden, öncelikle davacıdan ücret ve ikramiye alacağı taleplerinin hangi aylara ilişkin olduğu ile ödenmeyen ücret ve ikramiye alacağı açıklattırılması ve işverenden davacıya yapılan ödemeye ilişkin bilgi ve belgeler de istenerek davacının talepleri ve işverence ibraz edilecek bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, davacıdan dava dilekçesinde yer alan taleplerinden hangisi yönünden yargılamayı devam ettireceği sorularak davanın niteliğinin tespit edilmesi ve bu doğrultuda yargılama yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki talepleri netleştirilmeden hüküm tesis edilmesi hukuka aykırı olup, HMK 31. maddesindeki hâkimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, taleplerin açıklanmasına ilişkin ihtarlı kesin süre verilerek hüküm tesis edilmesi gerekeceği, hal böyle olunca, mahkemece, aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davadan feragat ile davanın geri alınmasının hukuki sonuçları birbirinden çok farklı olduğundan, yargılama aşamasında davacının hangi tabirleri kullandığına bakılmaksızın, davacının amacının (maksadının) davaya konu haktan (talep sonucundan) vazgeçmek mi olduğu yoksa davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak davasını geri almak mı olduğunun mahkemece, davacıya açıklattırılması gerektiği-
Davacı dava dilekçesinde fazla çalışma ücreti talebini kanıtlamak bakımından işyeri kayıtlarına dayandığından, fazla çalışma alacağını ispat yükü işçiye ait olmakla birlikte, bu noktada kayıtların ibrazı külfeti davalı tarafa ait olduğu, davacının talebi doğrultusunda, davalı taraftan kayıtlar istenilerek, eksik belgeler toplandıktan sonra tüm delillerin bir arada değerlendirilmesi suretiyle, davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı konusunda bir karar verilmesi gerektiği-