Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, taşınmazın paydaşı murisin veraset ilamı uyarınca davacı dışında başka mirasçıları da bulunup bu mirasçılar davada yer almamış veya dosyaya muvafakatlerini gösterir belge sunulmamış olduğu durumda; davanın tereke adına açıldığının kabulü gerektiğinden tüm mirasçıların katılımı veya miras şirketine temsilci atanarak davaya devam edilmesi gerektiği-
Tarafların murisi adına tapuda kayıtlı taşınmaza ilişkin yapılan sözleşmede, sözleşmenin tarafı olmayan ve davalılardan birine de satış yetkisini içerir bir vekaletname vermemiş bulunan davalıların davacı tarafa yaptığı bir satışın bulunmadığı; yani, satışı yapan davalının, davalılar adına yetkisiz satış yaptığı anlaşıldığından; davalılar yönünden davanın reddedilmesi gerektiği-
Miras şirketine temsilci atanması davasının tüm mirasçılara yöneltilmesi gerekeceği-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14/3. maddesinin “iştirak halinde veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek başına dava hakları vardır.” hükmü gözetildiğinde davacıların kendi miras payına yönelik olarak dava açma hakkının olduğu nazara alındığında dava açan paydaşların talepleri hakkında esastan inceleme yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
Kiraya verenlerin birden fazla olması halinde kiraya verenler arasında mecburi dava arkadaşlığının bulunduğu-
Mirasçıların birbirleri aleyhine açacakları miras payının iptaline ilişkin davalarda oybirliği aranmayıp, mirasçıların birbirleri aleyhine tek başına miras payının iptali davası açabilecekleri-
Ortaklığı oluşturan mirasçılar arasında terekenin paylaşımı konusunda usulüne uygun düzenlenmiş bir taksim sözleşmesi bulunuyorsa, bu durumda, diğer mirasçıların katılımı aranmaksızın paylaşım sonucu mal/hak kendisine düşen mirasçının tek başına -veya diğer mirasçılar ile birlikte- dava açabileceği-
Temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak istemine ilişkin davada davacı kiralayanın yargılama sırasında vefat ettiği ve davalıların, davacının mirasçılarından olduğu anlaşıldığından, mahkemece TMK. 640 uyarınca terekeye temsilci atanması sağlanarak yargılamaya tereke temsilcisi huzuruyla devam edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Miras ile mülkiyet hakkını kazandıkları için davacıların murisin ölümünden miras taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihe kadar elbirliği mülkiyet hükümleri gereğince, taksim sözleşmesinin yapıldığı tarihten davacıların taşınmazı üçüncü kişiye sattıkları tarihine kadar olan kira alacaklarını ise tek başlarına talep edebilecekleri-
Davacılar ve dava dışı muris ile davalı arasında düzenlenen 10 yıl süreli kira sözleşmesinin süresi dolmamış olup usulüne uygun şekilde sona erdirilmediğinden halen yürürlükte olacağı ve tarafları bağlayacağı ve bu sözleşmeden sonra tarafların yeni sözleşmeler yapmasının önceki sözleşmeyi kendiliğinden hükümsüz kılmayacağı- Kiraya verenlerden birinin ölümü ile onun payı elbirliği mülkiyetine konu olduğundan tüm mirasçılarının birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekeceği, ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa miras bırakanın terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verileceğinden mahkemece, öncelikle taraf teşkili üzerinde durularak kiraya verenlerden olanın mirasçılarından elbirliği mülkiyetine konu paya dayanarak dava açanın diğer mirasçılarının muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye mümessil tayini için süre verilerek tüm mirasçıların davaya katılımları sağlanarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-