Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda mirasçılar ancak birlikte kira parasının tümünün alacaklısı olup, davacının açtığı davaya diğer mirasçıların muvafakatleri sağlanmadan ya da terekeye mümessil tayin edilerek taraf teşkilindeki eksiklik giderilmeden devam edilmemesi gerekeceği-
Abonelik iptal edilmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden davacıya karşı murisin, aynı zamanda miras reddedilmediğine göre davalıların davacıya karşı (mirasçı sıfatıyla) müteselsilen sorumlu olacağı- Murisin ölümünden sonraki döneme ait borcun varlığı halinde; mahkemece, öncelikle abonelik sözleşmesi celbedilerek, borcun ait olduğu tarih itibarıyla sözleşmenin devam edip etmediği belirlendikten sonra, dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesinin, davalının elektriğin kesilmesine ilişkin başvurusu ve müterafik kusur hususu da değerlendirilerek, ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, denetime elverişli bir rapor alınmasının, daha sonra sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra yasal süre içerisinde davacılardan bir veya birkaçının dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için talepte bulunmamış olmasının, terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle sonuca etkili olmayacağı, dolayısıyla tüm mirasçıların açılan davaya olurunun alınması yada miras şirketine Türk Medeni Kanununun 640.maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekeceği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, taşınmazın paydaşı murisin veraset ilamı uyarınca davacı dışında başka mirasçıları da bulunup bu mirasçılar davada yer almamış veya dosyaya muvafakatlerini gösterir belge sunulmamış olduğu durumda; davanın tereke adına açıldığının kabulü gerektiğinden tüm mirasçıların katılımı veya miras şirketine temsilci atanarak davaya devam edilmesi gerektiği-
Tarafların murisi adına tapuda kayıtlı taşınmaza ilişkin yapılan sözleşmede, sözleşmenin tarafı olmayan ve davalılardan birine de satış yetkisini içerir bir vekaletname vermemiş bulunan davalıların davacı tarafa yaptığı bir satışın bulunmadığı; yani, satışı yapan davalının, davalılar adına yetkisiz satış yaptığı anlaşıldığından; davalılar yönünden davanın reddedilmesi gerektiği-
Miras şirketine temsilci atanması davasının tüm mirasçılara yöneltilmesi gerekeceği-
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 14/3. maddesinin “iştirak halinde veya müşterek mülkiyette, paydaşların tek başına dava hakları vardır.” hükmü gözetildiğinde davacıların kendi miras payına yönelik olarak dava açma hakkının olduğu nazara alındığında dava açan paydaşların talepleri hakkında esastan inceleme yapılarak karar verilmesi gerekeceği-
Kiraya verenlerin birden fazla olması halinde kiraya verenler arasında mecburi dava arkadaşlığının bulunduğu-
Mirasçıların birbirleri aleyhine açacakları miras payının iptaline ilişkin davalarda oybirliği aranmayıp, mirasçıların birbirleri aleyhine tek başına miras payının iptali davası açabilecekleri-
Ortaklığı oluşturan mirasçılar arasında terekenin paylaşımı konusunda usulüne uygun düzenlenmiş bir taksim sözleşmesi bulunuyorsa, bu durumda, diğer mirasçıların katılımı aranmaksızın paylaşım sonucu mal/hak kendisine düşen mirasçının tek başına -veya diğer mirasçılar ile birlikte- dava açabileceği-