Şikayete konu ... ili,... ilçesi,....., 23678 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazın belediyeye ait hissesinin ............ tarih ve .......... yevmiye sayılı resmi senet ile dava dışı ....'ye satıldığı, şikayetçi borçlu belediye tarafından .......... tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, taşınmaz üzerinde şikayetçi borçlunun şikayet tarihi itibariyle tasarruf yetkisinin, dolayısıyla haczedilmezlik şikayetine ilişkin hukuki menfaatinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda; şikayet eden belediyenin taşınmazda hak sahipliği ve davada husumet ehliyeti bulunmadığı görülmekle şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Cı vekili, müvekkilinin 11.11.2013 tarihinde iktisap ettiği dava konusu taşınmaza davalıların tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur . Mahkemece, davanın görevsizlik gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi-
Ana yol üzerinde meydana gelen heyelan nedeniyle oluşan toprak göçüğü sonrasında davalı belediye tarafından ihale yoluyla diğer davalı şirkete verilen istinat duvarı yapımı sırasında çıkan hafriyatın dökülmesi nedeniyle açılan tazminat davasında davacıların; açıkça, davalı Belediye Başkanlığının hizmet kusuruna dayandıkları, davalı belediye yönünden idari yargı görevli olduğundan, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği-
Dava konusu edilen kurum zararına ilişkin Sayıştay ilamı bulunmadığı anlaşıldığına göre mahkemece davacının sıfatı da gözetilerek dava konusu edilen alacağın esasının incelenmesi gerektiği-
Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığının tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirleneceği, taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise; def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
Kefil hakkında açılan icra takibine konu icra emri iptal edilmiş olsa da, kefilin menfi tespit davasını açmakta hukuki yararının olduğunu-
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, dava konusu taşınmaz hakkında açılmış derdest ortaklığın giderilmesi davasının veya kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunmadığının, böylelikle birleşen davacı yönünden mevcut ve güncel hukuki yararın da bulunmadığının anlaşıldığı-
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115. maddesi gereği dava şartlarından olduğundan yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerekeceği- Dava açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, TBK.19. (BK.18) maddesinden kaynaklanmakta olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeksizin aile mahkemesi sıfatıyla uyuşmazlığın esastan incelenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava şartlarının, davanın açıldığı tarihten hükmün kurulduğu tarihe kadar aynen bulunması temel bir kural olduğu, hâkimin davanın başında dava şartlarının mevcut bulunup bulunmadığını kendiliğinden (re'sen) araştırmak zorunda olduğu, bir dava şartının bulunmadığını tesbit etmesi halinde işin esasına girmeden davayı usul yönünden red etmesi gerektiği, ancak bu yön ihmal edilmiş ve işin esasına girilmiş olması halinde, dava görülmekte iken başlangıçta noksan bulunan dava şartı da gerçekleşmiş ise artık davanın, usulden red edilmeyip esastan tetkikle çözüme ulaştırılması gerektiği-
Mahkemece HMK’nin 150/1. maddesi gereğince ............... tarihli .... celsede dahili davalı ...’in mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması nedeniyle asıl dava yönünden işlemden kaldırma kararı verilmesi gerekirken nihai hükümde asıl dava (esas dava) yönünden yazılı şekilde aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden red kararı verilmesinin doğru olmadığı-