Harç muafiyetine ilişkin 5411 s. Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesinin, alacaklı banka (Halkbankası) yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Alacaklı vekili satış talebinden vazgeçmiş olup açıkça hakkın özünden feragat etmediği, bu durumda satış talebinden vazgeçilmiş olması alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil etmeyeceği gibi, borçlunun talebi süresinde satış istenmediği gerekçesi ile İİK'nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun bu istemi harca tâbi olmadığı, bu nedenle icra müdürlüğünün tahsil harcı yatırılmasına ilişkin ... tarihli işleminin yasal bir dayanağı bulunmadığı-
Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası Anonim Şirketi ve Türkiye Emlak Bankası'nın feragat harcından muaf olduğu; tahsil harcının ise muafiyet kapsamı dışında kaldığı-
4603 Sayılı Kanuna tabi bankalarca yeniden yapılandırma sürecinde açılmış veya açılacak dava takipler sonuçlandırılıncaya kadar 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 2, 23 ve 29. maddeleriyle 2548 Sayılı Cezaevleri ile Mahkeme Binaları İnşaası Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödettirilecek Yiyecek Bedelleri Hakkında Kanun'un 1. maddesi hükmünün uygulanmayacağı, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartının aranmayacağı, bankaların mahkeme ilamını alması ve tebliğe çıkarması işlemlerinde karşı tarafa yükletilmiş olan harcın ödenmiş olması şartının aranmayacağı-
Tahsil harcının, ancak "ödeme emrinin tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağı" öngörüldüğünden "ödeme emri borçluya tebliğ edilmeksizin" borçluya ait araçlara haciz konulmasından sonra haricen borcun ödenmesi sebebiyle İcra Müdürlüğünün tahsil harcı alınmasına dair kararının hatalı olduğu-
Tahsil harcına ilişkin uyuşmazlıkta, davalı taraf gösterilmemesine rağmen, gerekçeli kararda Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığının davalı olarak gösterildiği, hükmü temyiz edenin icra takip dosyasının ve şikayetin tarafı olmadığı ve  temyiz edenin sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılması mümkün olup bu durumda icra takiplerinden birinde alacağın tahsil edilmesi halinde, diğer takip dosyası da infaz edilmiş olacağından tahsil harcının yalnızca tahsilat yapılan takip dosyasından ve bir defa alınacağı-
Rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde, rehnin paraya çevrilmesinden önceki aşamada, harca tabı miktar üzerinden “ödeme veya icra emrinin tebliği üzerine hacizden evvel ödenen paralardan” alınması gerekli tahsil harcı oranında harç alınması gerektiği-
Tahsil harcının, haciz konulan borçlunun taşınmazının satış bedeli üzerinden alınması gerekeceği, mahkemece duruşma açılarak tarafların beyanları alınarak haricen tahsile esas alınan icra dosya alacaklısına satılan taşınmazın satış işleminde satış bedeli belirlenerek bakiye dosya borcu ile satın alınan taşınmazdan hangisinin değeri daha az ise tahsil harcının o miktar üzerinden alınması gerektiği düşünülerek sonuca gidilmesi gerekeceği-
5230 s. Yasa'nın 11. maddesinde belirtilen muafiyet, 492 s.Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamadığından, alacaklı bankanın borçlu aleyhine yaptığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde, taşınmazın alacağa mahsuben alacaklı bankaya ihale edilmesinden sonra, ihale bedeli üzerinden tahsil harcı alındığı, icra müdürlüğünce ihale bedeli üzerinden tahsil harcı alınmasında yasaya uymayan bir yön olmadığından, bu durumda, mahkemece tahsil harcına ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-