492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli I sayılı tarifenin icra iflas harçları B bölümünün I-3. maddesindeki tahsil harcının, ancak ödeme emri veya icra emri tebliğinden sonraki işlemler nedeniyle alınacağının öngörüldüğü, somut olayda ödeme emrinin tebliğinden sonra ancak hacizden önceki dönemde alacaklı tarafından vazgeçme beyanında bulunulduğu görülmekle, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde yazılı; "Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır" hüküm gereğince, alacaklıdan tahsil harcının yarısı olan % 2,27 oranında harcın tahsili gerekirken, % 4,55 oranında tahsil harcı alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
12. HD. 11.09.2023 T. E: 2022/12803, K: 4833
Haczedilen veya rehinli malların satılıp paraya çevrilmesi suretiyle tahsil olunan paralardan %11,38, hacizden sonra ve satıştan önce ödenen paralardan %9,10 oranında tahsil harcı alınması gerektiği- İcra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısının alınacağı, buna karşılık haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcının tam alınacağı- Tahsil harcının %11,38 oranında alınabilmesi için, tüm taşınmazların değil taşınmazlardan birinin satılmasının yeterli olduğu ve davaya konu olan uyuşmazlıkta ipotekli taşınmazlardan bir tanesi satılarak paraya çevrildiğinden İcra Müdürlüğünün %11,38 oranında harç alınması yönündeki şikayete konu kararı harç oranı yönünden yerinde olup mahkemece %2,27 oranında harç alınması yönünde verilen kararın isabetsiz olduğu-İpoteğe konu taşınmazlardan birinin üzerindeki şerhin kaldırılmasına yönelik alacaklı talebi, alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden ve takip talebi ile ödeme emrindeki toplam alacağın ipotek limitinin üstünde olduğundan İcra Müdürlüğünce tahsil harcının takip çıkışı üzerinden alınması isabetsiz olup, tahsil harcının ipotek limiti üzerinden alınmasına karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesi'nin, İlk Derece Mahkemesinin kararını gerekçe hatası nedeni ile kaldırıp, uygun gerekçe ile yeniden esastan bir karar vermesi gerektiği- İnfaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüd uyandırmayacak şekilde oluşturulması gerektiği- İhale sonucunda alacağa mahsuben taşınmaz kendisine ihale edilen alacaklıdan tahsil harcının alınmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Temlik alacaklıları Varlık Yönetim A.Ş'ne temyiz harç ve masraflarının yatırılması için yöntemine uygun bir haftalık kesin süre içeren muhtıra gönderilerek, muhtıranın tebliğinden itibaren belirtilen yasal süre beklendikten sonra, işlem yapılması gerektiği-
......... Bankası'nın da şikayetçi alacaklı gibi birinci derecede ipotek alacaklısı olması, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun 15/3. maddesine uygun olması ve tahsil harcının sorumlusu borçlu ise de, harcın alacaklının alacağından karşılanarak bu tutarda borçluya karşı takibe devam edilebileceği-
Dosya alacağının haricen tahsil edildiğinin icra müdürlüğüne bildirildiği, ödeme emri tebliğinden sonra hacizlerin kaldırılması talep edildiğinden harç ödenmesi zorunlu olduğu-
Aynı alacak için hem bonoya dayalı takip hem de  tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması- Alacaklının 150/c şerhinin kaldırılması talebi alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine karine teşkil etse de, dosyanın infazen kapatılması için açıkça takipten vazgeçilmesi, alacaktan feragat edilmesi veya dosya borcunun tamamının ödenmesi gerektiği- Alacaklının her iki takip dosyasındaki talepleri incelendiğinde; alacaklının "takipten açıkça vazgeçtiğine" veya "alacağından feragat ettiğine" dair herhangi bir beyanın olmadığı, tahsil harcının ödenmesinin borcun ödendiği anlamına gelmeyeceği göz önüne alınarak şikayetin reddine kararı verilmesi gerektiği-
Takip safhasına göre icra emrinin tebliğ edildiği ve hacizlerin uygulandığı ancak satışın olmadığı dikkate alınarak %4.55 yerine %9,10 üzerinden harç alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ve başvuru harçlara ilişkin bir şikayet olduğundan Gelir İdaresi Başkanlığı'nın taraf gösterilmesinin hukuka uygun olduğu-
Tahsil harcının sorumlusunun esasen borçlu olduğu, borçlunun da tahsil harcından muaf olmadığı, cezaevi harcının sorumlusunun ise alacaklı olduğu ve 7147 sayılı Kuruluş Kanunu kapsamında şikayetçi alacaklının cezaevi harcından muaf olduğuna yönelik bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle mahkemece şikayetçinin tahsil harcı ve cezaevi harcına yönelik şikayetlerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- İİK'nın 103. maddesi gereğince 103 davetiyesinin borçlulara tebliğ edilmemesi haczi geçersiz hale getirmediğinden ürün haczinden dolayı dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesine yasal bir engel bulunmadığından mahkemece bu yöne ilişkin şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-