Somut olayda haricen tahsil söz konusu olmadığı gibi hakkın özünden vazgeçme de olmadığı- Her ne kadar vazgeçme durumunda haricen tahsil manasına geldiği gerekçesiyle harç ödenmesi zorunluluğu olduğuna ilişkin içtihatlar mevcut ise de, şikayete konu olayda; alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü takipte, borçlunun şikayeti üzerine "yabancı para cinsinden alacağın Türk Parasıyla karşılığının takip talebinde veya ödeme emrinde yazılmadığı" gerekçesiyle usuli sebeplerle takibin mahkeme kararıyla iptal edildiği, alacaklı tarafından bu dosyada takibe devam olunamayacağı nedenle senet aslının taraflarına iadesinin talep edildiği, dolayısıyla borçlu hakkında bahsi geçen eksiklik giderilip yeniden usulüne uygun takip başlatılmasının mümkün olduğu, alacaklının talebi yerinde olup talebin reddinin mağduriyete yol açacağı, safahat nazara alındığında harç alınmasını gerektiren herhangi bir durumun bulunmadığı-
12. HD. 10.02.2025 T. E: 2024/7772, K: 893
12. HD. 13.01.2025 T. E: 2024/6714, K: 59
12. HD. 19.12.2024 T. E: 5173, K: 10823
HMK'nın 332. maddesi uyarınca yargılama giderlerine, bu kapsamda harca ilişkin hususlarda mahkemece re'sen karar verileceği- Karar-ilam harcı, harçtan muaf olmamak koşulu ile davayı kaybeden tarafa yükletilmesi gereken bir harç türü olup, diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanamayacağı- Davanın kısmen kabulü halinde dahi davacıya harç yükletilemeyeceği-
HMK. nın 332. maddesi uyarınca yargılama giderlerine, bu kapsamda harca ilişkin hususlarda mahkemece re' sen karar verileceği- Karar-ilam harcı harçtan muaf olmamak koşulu ile davayı kaybeden tarafa yükletilmesi gereken bir harç türü olup, diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanamayacağı- Davacının harçtan muaf olması ve davanın reddi ya da kısmen kabulü halinde dahi davacıya harç yükletilemeyeceği- Harç masrafları yargılama giderlerine katılarak harçtan muaf olan davalı/davalılara yükletilemeyeceği-
Yeniden yapılandırma sözleşmesi şikayet eden borçlulardan A.Ş.'nin aralarında bulunduğu kuruluşlar ile karşı taraf alacaklı bankanın aralarında bulunduğu bankalar arasında belirtilen yasal düzenlemeye istinaden düzenlenmiş olup, şikayete konu taşınmazın sözleşme kapsamında yer aldığı, sözleşme gereğince bu taşınmazın davalı bankaya davalı banka lehine tesis edilen ipotekten başka takyidattan ari olarak devredilmesi gerektiği, bu taşınmazın davalı bankaya borçlu tarafından satış suretiyle devredildiği, bu durumda taşınmaz üzerindeki İİK’nın 150/c maddesi uyarınca konulan şerhin kaldırılması işleminin, sözleşme uyarınca yapılacak işlem niteliğinde olduğun ve bu şerhin tahsil harcı alınmaksızın kaldırılması gerektiği- Finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin tarafı olmayan şirketin ise 5441 sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 32. maddesinden faydalanamayacağı-
Her ne kadar alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmamış ise de elde edilen para Devletin cebri icra organları vasıtasıyla yapılan satıştan elde edilmiş olduğundan, 492 sayılı Harçlar Kanunu ekli 1 sayılı tarifenin B.I/3-c bendine göre %11,38 oranında tahsil harcına tabii olduğu-
5411 sayılı Kanunun Geçici 32. maddesinde belirtilen muafiyetin, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamadığı- Somut olayda, harcın talep edildiği dosya, icra takip dosyası olup, tahsil harcı istisna kapsamında olmadığı ve ayrıca taraflar arasındaki finansal yeniden yapılandırma sözleşmesinin 22. maddesinde de harçlardan borçluların sorumlu olduğu belirtilmiş olup şikayetin reddi gerektiği-
"İcra emri tebliğ edildiğinden alacaklı tarafından takipten feragat edilmesi halinde harç alınması gerekmekte olup icra müdürlüğünün harçsız vazgeçme talebinin reddi kararının yerinde olduğu" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği, iş bu karar dolayısıyla da takip ayakta olup, ilk icra dosyasının kapatılmadığı, mevcut durumda her iki takip derdest olmakla, ikinci takibin "tahsilde tekerrür etmeme kaydıyla" başlatılmasının da sonuca etkili olmadığı-