Dosyada şikayet edenin kararı öğrendiğine dair bir kayda rastlanamamıştır; asıl olan kararın tebliğ ya da tefhim edilmiş olması olduğundan şikayetin süresinde yapıldığının kabulünün gerekeceği-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesine uygun şekilde noterde düzenlenen sözleşme ile, iyiniyetle aracı satın almış olan kişinin mülkiyeti kazanacağı, mülkiyetin alıcıya geçmesi için trafik sicilinde aracın alıcı adına tescilinin -tescil işlemi «açıklayıcı» bir işlem olup, satışın geçerliliğini etkileyici nitelikte «kurucu» bir işlem olmadığından- zorunlu olmadığı–
Yerel mahkemenin, İİK.nun 71/2. maddesinin aynı yasanın 33/a maddesine gönderme yaptığından takibin iptal edilemeyeceğini, anılan maddenin icranın geri bırakılmasını öngördüğünü gerekçe göstererek direnme kararı vermesinin doğru olduğu-
İcra İflas Kanununun 60. maddesi gereğince, ödeme emrinde aynı kanunun 58. maddesindeki hususların yazılması gerekli olup takip hukukundan doğan uyuşmazlıklarda müddeabih ister yabancı para ister Türk parası olsun, tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın takip tarihi itibariyle haklı olup olmadığı olduğundan mercice, icra inkar tazminatına yabancı para alacağının takip tarihindeki rayice göre TL karşılığı üzerinden hükmedilmesinin gerekeceği-
Takip konusu ilamda «...TL.nin ... tarihinden ... tarihine kadar işleyecek en yüksek banka mevduat faizine» hükmedilmiş olması halinde, bu tarihten sonra faiz yürütüleceğine ilişkin ilamda bir hüküm bulunmadığından, bu tarihten sonrası için ancak yasal faiz istenebileceği–
Alacak belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya onanmış örneğinin takip talebine eklenmesi ve belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesinin gerekeceği-
Davacının, konakladığı, davalının sahibi ve işletmecisi olduğu otelin emanetine bıraktığı döviz ve Türk Lirasının iadesini istediği, davacı tarafından ibraz edilen para makbuzundaki imzanın, davalının otelde müdür ve resepsiyon görevlisi olarak çalışan kızına ait olduğunun belirlendiği, bu durumda davacının BK. 55. maddesi (şimdi; TBK. mad. 66) gereği istihdam eden olarak, kızının otelinde çalışırken davalıdan döviz ve Türk Lirası cinsinden aldığı paraya karşılık verdiği makbuzdan sorumlu olacağı-
Davacının, dava konusu parayı, davalıya ödünç olarak verdiğini iddia ettiği, davalının ise bu parayı aldığını kabul etmekle birlikte, bunun ödünç olarak değil, yaptığı hizmetlere karşılık verildiğini, bir kısmının iade edildiğini, bir kısmının davacı adına ödendiğini savunduğu ve böylece gerekçeli inkarda bulunduğu, mahkemece davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Davacının taahhütnameye dayalı olarak başlattığı icra takibinden sonra fakat tahliye davasından önce mecuru sattığı, davacının, dava tarihinde mülkiyet hakkını başkasına devrettiğine göre, mülkiyet hakkı kadar kapsamlı olmayan kiralayanlık hakkını da kaybetmiş sayılacağı, bu bakımdan bu sıfatla tahliye isteyemeyeceği-