Ödeme emri davalıya 31.8.1999 tarihinde tebliğ edildiğine göre 14.12.1999 tarihinde açılan temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi davasının süresinde olduğu-
İlamda faizin başlangıç tarihi konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği- Belediye Başkanlığı lehine hapis hakkı tanınmasının alacağın tahsiline ve karar tarihinden itibaren faiz istenmesine engel olmayacağı-
Taraflar arasında dürüstlük ilkesine uygun olarak ( sözleşme benzeri ) bir borç ilişkisinin kurulduğu kabul edilmeli ve davacı idarenin bu gibi durumlara ilişkin olarak belirlediği kurallara uygun bedelin davalı tarafından ödenmesi gerekli olup, bu sonuç için sunulan edimden davalının sadece yararlanmış olmasının gerekli ve yeterli görülmesinin gerekeceği-
Ek bilirkişi ücretinden kaynaklanan alacak
Mahkemece, bilirkişilerin belirledikleri her kalem zararın kötü ve hor kullanımdan kaynaklandığının anlaşılması nedeniyle davalılar olağan kullanım dışında oluşan bu zararlardan sorumlu oldukları-
Çek borçlularına karşı müracaat hakkının ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrayacağı-
Takip hukuku bakımından takas mahsup iddiasının kural olarak, takasa konu alacağın İİK’nun 68. maddesindeki belgelere dayalı bulunması veya alacak ile ilgili icra takibi yapılmış ve takibin kesinleşmiş olması ya da alacağın ilama bağlanmış olması hallerinde dikkate alınabileceği, öte yandan takas ve mahsup iddiasının icra mahkemesi (icra tetkik mercii hakimliği) yanında icra dairesinde de süreye bağlı olmadan ileri sürülebileceği-
Sözleşme içeriğine göre bononun tahsili yargılamayı gerektirdiğinden kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağı-
Davacının, icra müdürlüğünün haksız eylemi nedeniyle talep edebileceği zarar, ihale bedeli, ihale için yapılan giderler ve ayrıca etleri satın aldıktan sonra tekrar satması durumunda elde edebileceği kar toplamı kadar olacağı-
İİK. 97/VI uyarınca icra mahkemesinin «takibin devamına veya «takibin ertelenmesine» dair verdiği kararın üçüncü kişiye tefhim veya tebliğinden itibaren, üçüncü kişinin istihkak davası açmak zorunda olduğu, bu müddet içinde dava açılmaması halinde üçüncü kişinin «alacaklıya karşı» istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılacağı–