Karşı taraf/alacaklının, şikâyetçi/borçlu Kurum aleyhine, idari yargıda açmış olduğu tam yargı davası sonucu lehine hükmedilen ve eda hükmünü içeren ilamın icra takibine konulabilmesi için kesinleşmesi gerekmediği gibi, somut olayda uygulanması olanağı bulunmayan İYUK m.28/1.maddesinde belirtilen 30 günlük sürenin dolmasını beklemeksizin, genel hükümler uyarınca ilamın icraya konulmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı-
Davet kağıdındaki(m.103) üç günlük sürenin, haciz işlemine karşı şikayet süresini sağlamak için olduğu-
İİK'nun 40/2. madde hükmü gereğince, davalı/alacaklı hükmün infazı sırasında tahsil ettiği parayı bozmaya uyularak verilen hükmün kesinleştiği tarihe ve hatta kendisine çıkartılan muhtırada verilen sürenin sonuna kadar elinde tutma yetkisine sahip olduğundan, bu sürenin sonuna kadar temerrüt durumunun da söz konusu olmayacağı-
Dava sonucu verilen hükmün bozulması üzerine,mahkemenin bozma doğrultusunda yapacağı incelemenin sonucunda gerekçede belirtilmeyen yeni delillere dayanarak aynı doğrultuda hüküm kurması direnme kararı olarak kabul edilmeyip yeni bir karar olarak değerlendirilmesi ve bu yeni kararın temyizen inceleme yerinin, Özel Daire olacağı-
Takip talebinin içeriği ayrıntısıyla değerlendirilmiş; takip talebinin hukuken dava dilekçesi niteliğinde olduğu, talepte istenen miktarın içinde ödenen ihale bedelinin bulunduğu ancak işlemiş faizin bulunmadığı kanaatine varıldığı-
Adli Tıp Genel Kurulunun, çeşitli sağlık kuruluşları ile Adli Tıp İhtisas Daireleri raporları arasında çıkabilecek çelişkileri son merci olarak inceleyip kesin olarak karara bağlayacağı-
Harçlar Kanununun 123/son maddesinde yer alan yargı harçlarından istisna tutulma keyfiyeti dar tutulmuş olup, bu kapsama bankaların genel kredi sözleşmeleri ile müşterilerine kullandırdıkları kredilerin ödenmemesi nedeniyle açtıkları dava ve icra takiplerinde ödenmesi gereken yargı harçlarının istisna kapsamına girmediği-
Temerrüt nedeniyle kiralanan taşınmazın tahliyesi ve kira parasının tahsiline ilişkin davada, davacının tereke temsilcisinin hissesine düşen kira parası belirlenerek bu kısma yönelik olarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece "icra dosyasının infaz edildiği ve davanın konusu kalmadığından bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmiş ise de; açıkça itirazdan vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin şikayeti konusuz kılmayacağı-
Borç doğuran senet ile yapılan takipte borç inkâr edildiğine ve 4949 Sayılı Kanun ile değişik İİK. nun 169/a-6.maddesi uyarınca, takip muvakkaten durdurulduğuna göre, itirazın reddedilmiş olması da gözetilerek, alacaklı lehine takip konusu alacağın %40'ı oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin gerekeceği-