Kiralanan işyerine ait anahtarın icra dairesinden geç teslim alınmasında, davacı/kiralayanın icra dairesine teslimi yapılan anahtarı geç alarak zararın artmasına neden olduğu gerekçesiyle kira tazminatından mülga 818 s. BK 44 gereğince bir indirim yapılmasının yerinde olduğu-
Kesinleşen ilama uygun infazın icra memurluğunca yapılmadığını ileri süren şikayetçinin şikayeti uyarınca,mahkemece ilama uygun infazın yapılıp yapılmadığının denetleyebilmek için mahallinde keşif yapmak suretiyle ilama uygun infazın sağlanması gerekeceği-
İcra ve İflas Dairelerinin yaptıkları işlemlerin kanuna veya hadiseye uygun düşmemesi halinde İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca bu işlemlere karşı icra mahkemelerine şikayet yoluna başvurulabileceği; icra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermeyecekleri-
Verilen bonolarda malen kaydının bulunması bonoların mal karşılığı verildiğini gösterip, eser sözleşmesine konu teşkil eden malların teslim alındığını göstermeyeceği,eser sözleşmesine dayanan ilişkilerde eserin teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğünün yükleniciye ait olacağı-
Yerel mahkemece borçlunun itirazlarından yetki ve kısmi itirazı ile ilgili inceleme yapılarak itirazın kaldırılmasına karar verildiği halde, aynı alacak için daha önce bir takip yaptığı ve bu takibin devam etmekte olduğu yönündeki derdestik itirazı konusunda gerek kararın gerekçesinde herhangi bir değerlendirme yapılmaması ve gerekse sonuçta hüküm fıkrasında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması yerinde olamayacağı-
iki adet dairenin beğenilmeyip iade edildiği ve davalının bildirdiği kişiye tapuda devir yapıldığı beyanları ile ilgili olarak davacı tarafın davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğunun hatırlatılmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılmasından, davacı taşeron işçileri için davalı tarafça yapılan prim ödemelerinin belirlenip bu miktarın da ödeme kabul edilmesinden, mahkemece ödeme kabul edilen miktara yukarıda iki bende göre belirlenecek ödeme miktarları da dahil edilerek toplam ödeme miktarı sonucuna göre hesaplanıp, hüküm kurulması gerekeceği-
Satıştan elde edilen paradan, ilk önce borçluya haline uygun bir ev alabileceği kadar paranın bırakılacağı; artan paranın ise evi haczettirmiş olan alacaklıya ödeneceği-
‘İade faturasına’ dayalı olarak yapılan icra takibine konu asıl alacak miktarının belirli olması ve bu alacağa bağlı ferilerinin de taraflarca hesaplanabilir olması nedeniyle alacağın “likit” olduğunun kabulü ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Bir takip talebinde alacaklı ve borçlu olarak gösterilen kişilerin, o takipte gerçekten alacaklı ve borçlu olma sıfatları yoksa, takip, borçlunun itirazı üzerine başarısızlığa uğrayacağından, eldeki uyuşmazlığa konu takibe dayanak gösterilen ilamda hak sahibi olarak görünen İçişleri Bakanlığı, 659 sayılı KHK'nin 2/1-ç maddesi kapsamında kamu idaresi olduğu halde, alacaklı sıfatı ile ilama dayanarak takipte bulunan Maliye Bakanlığı'nın anılan takipte sıfatının ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, zira, 659 sayılı KHK'nin 6. maddesi hükmünün de, varılan bu sonucu teyit ettiği, şu durumda, mahkemece, ilama dayalı takipte Maliye Bakanlığı'nın alacaklı sıfatının bulunmaması nedeniyle takibin aktif husumet yokluğu nedeniyle iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Davacının davalı tarafından takibe konulan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, ayrıca davalıya borcu bulunmadığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini istediği davada, bilirkişi raporunda imzaların keşideci eli ürünü olup olmadığı konusunda müspet veya menfi bir kanaat edinilemediğinden, tekrar bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiğine göre yetersiz bulunan rapor hükme esas alınamaz bu durumda mahkemece konusunda uzman bilirkişi kurulundan telif edici bir rapor alınarak varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekeceği-