Dinlenme, gezi, kültürel etkinlik amacıyla gidilen yabancı bir ülkede eşyalarının kaybından sonra daha ilk günden üzerlerindeki giysilerle kalan davacıların, opera, bale gibi özel kıyafetler gerektiren faaliyetlere katılmayı amaçladıkları ve yaşadıkları elem ile ızdırap gözönünde tutulduğunda manevi tazminata hak kazandıklarının kabulünün gerekeceği–
«İ. Nokta Melih» biçiminde değil de, «İ. Melih» şeklinde yazılmış olan yazının yazım kurallarına uygun davranılarak yazılmış sayılacağı, bundan dolayı kişilik haklarına saldırıdan söz edilemeyeceği–
Mal varlığına yönelen eylem az veya çok kişiyi manevi üzüntüye düşürebilir ise de, böyle bir durumda kişisel haklara saldırı nedeniyle manevi tazminata hükmedilemeyeceği–
Şikayet hakkının Anayasal bir hak olduğu, bu nedenle hakkında yapılan şikayette (ya da bunun sonucunda açılan ceza davasında) haklı çıkan (lehine «takipsizlik» veya «beraat» kararı verilen) tarafın, sırf bu nedenle şikayette bulunan kişiden manevi tazminat isteyemeyeceği, şikayetçinin ancak (kasten) davacıya zarar vermek amacı ile veya hiçbir duyum ve belirti olmadan sırf şüphe üzerine ağır bir suçlamada bulunarak şikayette bulunmuş olması halinde, davacıya manevi tazminat ödemeye mahkum edilebileceği–
Kişilik haklarının içerdiği sosyal ve duygusal kişilik değerleri; kişinin toplum içindeki yerini, birlikte yaşadığı ailesi ve yakınlarını da kapsadığından çocuğu yaralanan anne-babanın da kişilik değerlerinin zarar gördüğünün kabul edilmesi gerekeceği–