Yayınlanmasında kamu yararı bulunan «gerçek» ve «güncel» bir haberin (eleştirinin), özle biçim arasındaki denge kurularak verilmesi durumunda, hukuka aykırılığının ortadan kalkacağı ve tazminata hükmedileceği -Karar verme hakkının sınırlarının belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan «gerçeklik» unsurunun burada «somut gerçeklik» olmayıp, «kararın verildiği andaki olayın beliriş biçimine göre görünüşteki gerçeklik» olduğu- yayınlanan haberin «gerçek» olması halinde, yayında «hukuka aykırılık» bulunduğundan söz edilemeyeceği ve davacı lehine -kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu kabul edilerek- manevi tazminata hükmedilemeyeceği–

...Davaya konu edilen yayında davacı, «davalı televizyonda 24.6.1997 tarihinde yayımlanan programın bir komplo sonucu hazırlandığını, çağrılması üzerine Samsun’a Hiristiyanlık dini hakkında bilgi vermek için gittiğini, gizli kamerayla görüntülerinin ...
Aynı doğrultuda
İlgili bağlantılar