Kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği iddia edilen yazının (açıklamanın) bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekeceği–
Hakimin idari faaliyetleri nedeniyle Adalet Bakanlığına karşı idare mahkemesinde dava açılamayacağı (hakimlerin bağımsızlığı ilkesi), hakimin kişisel kusuruna dayanılarak açılan davanın adli yargıda görülmesi gerekeceği–
«İlim yayma cemiyeti adında bir sahtekarlığın arkasına, hangi ilim? Yobaz, senin ilimle ne alakan var? Sen sadece hurateyi temsil edersin... Bir sivrisineksin» şeklindeki ifadeler kişilik haklarına saldırı teşkil eder mi? –
Şikayet hakkının Anayasal bir hak olduğu, bu nedenle hakkında yapılan şikayette (ya da bunun sonucunda açılan ceza davasında) haklı çıkan (lehine «takipsizlik» veya «beraat» kararı verilen) tarafın, sırf bu nedenle şikayette bulunan kişiden manevi tazminat isteyemeyeceği, şikayetçinin ancak (kasten) davacıya zarar vermek amacı ile veya hiçbir duyum ve belirti olmadan sırf şüphe üzerine ağır bir suçlamada bulunarak şikayette bulunmuş olması halinde, davacıya manevi tazminat ödemeye mahkum edilebileceği–
Manevi tazminatın bölünemeyeceği; ancak zararlandırıcı eylem sonunda oluşan zararın artması durumunda birden fazla dava açılabileceği–
Davacı öğretmenin atama istek dilekçesinin gereklerini yerine getirmeyen okul müdürünün, kişilik haklarına saldırıda bulunduğunun kabulünün gerekeceği–
Yargı kararlarını yerine getirmeyenlerin suç işlemiş sayılacakları, bunun sonucu menfaatleri zedelenenlerin kişilik haklarının zarar gördüğünün kabul edileceği ve kararın 30 gün içinde uygulanmamış olmasının kişisel sorumluluk için yeterli olacağı–
Hüküm altına alınacak tazminata dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunulduğu durumlarda, hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olduğundan dolayı (HUMK. 74), bu istem dışına çıkılarak hükmedilen tazminata yayın tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilemeyeceği–
«Savunmanın düzeyini düşüren davranışlara girmek hukuk adamlığı mı?», «hamasete sığınmak avukatlık mı?...», «...diye konuşan birine avukat denebilir mi?...», «...bu davanın sonunda hamasi ve düzeysiz bir milliyetçiliğin tekeli altına alınmış...», «...avukatların ırkçılığa eğilimini zaptedemediği...» şeklindeki sözler davacının kişilik haklarına saldırı teşkil eder mi?–