TMK. uyarınca, kişilik haklarına verilen zarardan kaynaklanan manevi tazminat davalarının, davacı ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği-
Kişilik haklarına saldırıdan doğan yaptırım belirlenirken tazminata ilave olarak bir yaptırıma da hükmedilebileceği-
Maddi olguların saptanmasına ve mahkumiyete ilişkin Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Hâkimi’ni bağlayacağı-
Davacı bir siyasi partinin yöneticilerinden olduğuna göre bu konudaki siyasi açıklamalarının basın tarafından yorumlanmasının (bu bağlamda karşı görüşlerin işbirlikçi ve teslimiyetçilik olarak nitelendirilmesi) eleştiri sınırlarının aşılmadığını göstereceği-
Davalının, (5 yıl sonra suçlanmanın hukuki dayanaktan, yoksun olduğu) esasına dayanarak "davanın reddi" isteğini ileri sürmesi, davada zamanaşımı definin ileri sürüldüğü anlamına gelmektedir; zira, beyanda bulunan davalının aktarmak istediği görüş, zaman geçmiş olması nedeniyle davanın dinlenemeyeceği olgusu olup, böyle bir iddianın hangi hukuki temele dayanacağını saptama görevinin, HMK uyarınca, olaya uygulanacak kanun hükmünü kendiliğinden bulmak ve uygulamakla yükümlü olan hakime düşeceği-
Yaşadığı çevrede halk ile ilişkileri kişisel tercihi olup bunun yasa dışı eylem veya bölücü faaliyet olarak nitelendirilmesinin mümkün olmayacağı, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat isteminin koşulları oluştuğu gözetilerek uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının görev süresinin uzatımının iptalinin davalı Kültür Bakanının takdirine dayalı yapıldığı, bu durumun davacının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olmayacağı-
Yayında kullanılan "yüzsüz" sözcüğünün davacının belediyeye ait konutu görev süresi sona erdiği ve idarenin yazılarına rağmen boşaltmaması karşısında bu eylemini eleştirmek amacı ile kullanılmış olduğundan olayın özelliği ve davacının konumu gözetildiğinde eleştiri sınırlarının aşılmamış olduğu-
Davacının fındık ihracatı yapması ve Başbakan danışmanı olması nedeniyle fındık taban fiyatının belirlenmesi konusunda etkili olma ihtimali düşünüldüğünden, basının bu yönde yorumu ve eleştiri hakkı bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Yasal düzenlemeler, davalının başında bulunduğu Oda yönetiminin, iddia olunan olaylar zincirini değerlendirerek, gerçek bilgiye ulaşılmasına olanak sağlayacak nitelikte bulunmasına karşın, şikâyet hakkının, meşruluk çerçevesi aşılarak kullanılması sonucu, davacının kişilik değerlerinin zarar gördüğü-