Davalılar vekili itiraz dilekçesinde kiracılık ilişkisine açıkça karşı çıkmamış, aksine cevap dilekçesinde kiracılık ilişkisini kabul etmiş olup, İİK'nun 269/2 maddesi hükmüne göre borçlu itirazında sözleşmeyi ve sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılacağından, davalı borçlular vekili takibe itirazlarında açıkça ve ayrıca kira ilişkisine karşı çıkmadığına göre kira ilişkisinin kesinleşmiş olduğu, uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durum bulunmadığı, alacaklı davacının, itiraz üzerine davalılar ile aralarındaki kira ilişkisine istinaden itirazın kaldırılmasını istemesinde bir usulsüzlük olmadığı, takibe konu kira alacağının taraflar arasında akdedilen 15.03.2014 başlangıç tarihli imzası inkar edilmemiş kira sözleşmesine dayanılarak talep edildiği anlaşıldığından öahkemece, taraflar arasında akdedilen 15.03.2014 başlangıç tarihli değiştirildiği ispatlanamayan kira sözleşmesine göre işin esasının incelenerek, bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Dava, kira alacağının tahs ...