İİK.’nun 149. maddesinin, tüketici kredilerinde uygulanamayacağı- Tüketici kredisi sözleşmesi kapsamında alınan “kesin borç ipoteği”ne dayalı olarak takibe geçilip, borçluya İİK.nun 149. maddesi kapsamında “icra emri” gönderilemeyeceği, şikayet üzerine icra mahkemesince yapılan takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tespiti, tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektirdiğinden, İİK'nun 149. maddesinin tüketici kredilerinde uygulanamayacağı-
İpoteğin mevcut olan bir borç için tesis edildiği ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olup ilam niteliğini taşıdığından, İİK.nun 149/b maddesi uyarınca alacaklı tarafından adı geçen borçlu hakkında takip yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
Takip dayanağı ipotek akit tablosunda alacağa uygulanacak faiz oranı belirlenmediğinden 3095 sayılı yasanın 1.maddesi uyarınca alacağa yasal faiz istenebileceği-
“Takip konusu ipoteğin “limit ipoteği” olması nedeniyle icra emri gönderilemeyeceği”ne dair şikayetin, 7 günlük süreye bağlı olduğu; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde sadece “ipotek limitinin aşıldığına ve ipotek senedinde belirtilen vadeden önce takip yapıldığına” ilişkin şikayetlerin süresiz olarak yapılabileceği-
Alacaklının kredi veren kuruluş(banka) olmadığı, faktoring hizmeti veren bir şirket olduğu görüldüğünden İİK.nun 150/ı maddesinin olayda uygulama yeri bulunmadığı- Kredi sözleşmelerindeki adrese çıkarılan hesap özetlerine bir ay içinde itiraz edilmemesi halinde hesap özetinin içeriğinin takip hukuku yönünden kesinleşeceği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte ipotekli taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın alan şikayetçiye icra emri üzerine şikayetçinin yaptığı tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin öncelikle, diğer şikayetlerin ise süresinde incelenerek inceleneceği-
İpotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmemekle birlikte borçlulara hesap özetini içeren hesap kat ihtarının da tebliğ edilmediği ve dolayısıyla İİK'nun 150/ı maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığından borçlulara (6) örnek icra emri gönderilmesinin mümkün olamayacağı-
İİK. nun 149. madde hükmüne göre; icra takibinin asıl kredi borçlusu (lehine ipotek veren) aleyhine açılmasının asıl olduğu, takip sonunda üçüncü kişinin taşınmazın paraya çevrilmesi söz konusu olduğundan, o kişi hakkında da takip yapılması gerektiği- Asıl borçlu hakkında koşullarına uygun olarak takip başlatıldığından ipotek veren üçüncü kişiye MK. nun 887.maddesi gereğince ihtar tebliğ ettirilmesi, borç muaccel hale geldikten sonra adı geçen hakkında ayrı bir takip yapılması daha sonra bu takibin ilk takip ile birleştirilmesi konusunda alacaklı vekiline mehil verilmesi, bu istemlerin yerine getirilmemesi halinde ise takibin tümüyle iptaline karar verilmesi gerektiği- Şikayetçi hakkında bir muacceliyet ihbarı gönderilmeksizin, süren bir takipte borçlu sıfatıyla icra emri tebliğ edilmek suretiyle takibe dahil edilmesi kamu düzenine aykırı bir durum olduğundan bu husus süreye tabi olmaksızın şikayet konusu yapılabileceği-
İİK.nun 149.maddesi uyarınca asıl borçlu ile ipotek veren 3.kişi arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğundan, asıl borçlu hakkında geçerli bir takip olmaksızın ipotek veren 3.kişi hakkında takip yapılamayacağı, bu durumda asıl borçlu ile birlikte ipotek veren 3.kişi yönünden de takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-