Kambiyo senedine dayalı bir alacak yanında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile temel ilişkiye dayalı olarak adi takip başlatılmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından mahkemece ihtiyati haczin reddine ilişkin karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği-
İhtiyati haciz talebinin görev yönünden reddine ilişkin mahkeme kararına karşı, alacaklı tarafından istinaf (eldeki dosya bakımından temyiz) kanun yoluna başvurulması üzerine verilen bozma kararının kesin olduğu, kesin nitelikteki bu bozma kararına karşı yerel mahkemece direnme kararı verilemeyeceği-
İhtiyat haciz kararına karşı mahkemece duruşmalı inceleme yapılma kararı verildiği, duruşma tarihinin belirlendiği ancak duruşma gününü bildirir davetiyenin duruşmadan önce tebliğ edildiğine dair bir tebligat belgesinin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, tarafın, 'duruşma günü tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlandığı' yönündeki istinaf sebebinin yerinde olduğu-
Senede dayalı alacak için TBK.nun kefalete ilişkin hükümlerinin uygulanamayacak olması, İİK.167/1 maddesi ve TTK.701/3 maddeleri uyarınca alacaklı bankanın senede dayalı alacağa vadesi geldiği halde bono borcu ödenmediğinden muaccel hale gelen bonoya dayalı banka alacağını, aval olarak bono borcunu ödemeyi üstlenen itiraz edenden talep edebilecek olması, itiraz edenin diğer itirazlarının İİK.'nun 265. maddesinde sınırlı olarak belirtilen itirazlardan olmaması karşısında ilk derece mahkemesince itirazların reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Görev itirazının reddine ilişkin yerel mahkeme kararları müstakilen istinafa tabi olmayıp nihai karar ile birlikte istinaf edilebileceği- Dosya içeriğinin incelenilmesinden istinafa konu gerekçeli kararın davacıya tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından UYAP'tan yapılan incelemede istinaf talebinin oluşturulduğu tarih itibariyle 8 günlük istinaf süresinin geçirildiği, dolayısıyla usulüne uygun yapılmış istinaf talebinin bulunmadığı-
İhtiyati hacze itiraz sebepleri İİK'nın 265. maddesinde sınırlı olarak sayılmış olup, bu sebepler dışında kalan sebeplerle ihtiyati hacze itiraz edilmesinin mümkün olmadığı-
İtiraz tarihindeki koşullara göre itiraz hakkında karar verilmesi gerekmekte olup, itiraz edenlerce ödeme yapılmış olması halinde,haciz baskısı altında yapılan ödemeler itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağı gibi,diğer borçlunun ödeme yapmış olması halinde ise,ileride itiraz edenlerden hak iddia edilmesinin engellemesi adına itirazların değerlendirilerek, itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiği, bu durumda,itiraz tarihindeki mevcut koşullara göre itirazlar hakkında karar verilmesi gerekirken, talebin konusuz kaldığı gerekçesiyle hüküm verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğu-
Her ne kadar borçlu vekili, kendilerine protesto çekilmediğini iddia etmiş ise de, keşideciye ödememe protestosu gönderildiği, hamilin, cirantaya müracaat edebilmesi, yasal süresi içerisinde, senet keşidecisinin protesto edilmesi yeterli olduğu anlaşılmış olup borçlu vekilinin bu istinaf sebebinin yerinde olmadığı-
İhtiyati haciz kararına karşı itirazı düzenleyen İİK'nın 265. maddesinde, mahkemenin yetkisinin itiraz edilebilecek nedenler arasında sayıldığı, yine aynı maddede borçlunun, ihtiyati haciz kararına huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, dosyada yapılan incelemede haciz tutanağının borçlulara tebliğine ilişkin bir tebligat parçası olmadığı gibi bu yönde bir iddianın da bulunmamasına göre talep eden vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazın süresinde yapılmadığına ilişkin istinaf itirazı yerinde olmadığı gibi borçluların ikametgahı ve kazanın meydana geldiği yer itibariyle ihtiyati haciz talebinde bulunulan İzmir Mahkemelerinin yetkili olmadığı da anlaşıldığından mahkemece bu gerekçeye dayanan itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına dair verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı-
İhtiyati haciz talebine konu alacağın esasına ilişkin olarak ihtiyati haciz kararına itiraz eden tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edilmeden önce menfi tespit davası açıldığı anlaşıldığından itirazın da esas davaya bakan mahkemece değerlendirilmesi gerekeceği-