İİK'nun 265.maddesinde ihtiyati hacze itirazın, mahkemenin yetkisine, teminata, ihtiyati haciz dayanağı sebeplerle sınırlanmış olduğu, itiraz edenin itirazlarının İİK'nun 265.maddesinde sayılan sebeplerden olmadığı, itiraz konusu hususların taraflar arasında devam eden menfi tespit davasının konusu olabileceği, dosya kapsamından İİK'nun 257/2.maddesi gereği ihtiyati haczin şartlarının oluştuğundan mahkemece "ihtiyati hacze itirazın reddine" karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece verilen karar ihtiyati hacze itiraz eden üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiş ise de, temyiz eden hakkında verilmiş bir ihtiyati haciz kararı bulunmaması ve ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin ayrı bir menfi tespit ya da istirdat davasına konu olacak nedenler olmasına göre, mümeyyiz vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz talebine konu senedin, şeklen bono vasfında olduğu, "senedin sahte olarak düzenlendiği" konusunda bir yargı kararı bulunmadığı, "senet keşidecisi olan ihtiyati hacze itiraz edenin ileri sürdüğü iddiaların menfi tespit davasına konu olabileceği" gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-
6102 sayılı TTK mad. 818/1-e yollamasıyla TTK. mad. 687/1 uyarınca, çekten dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan ve senet metninden anlaşılmayan def'ileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği-
İcra ve İflas Kanununun 265/4'üncü maddesine göre, itiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecbur olup, mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebileceği veya kaldırabileceği, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verileceğinden, mahkemece muterizin dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edilmesi, tarafların davet edilip dinlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Yabancı mahkeme kararının temyizine ilişkin karara dayanarak, alacaklı tarafından ihtiyati haciz istenmiş, verilen ihtiyati haciz kararı, borçluların itirazı üzerine kaldırıldığından, tenfiz kararı kesinleşmeden infaz edilemez ise de, bu karara dayanarak ihtiyati haciz istenmesine yasal bir engel bulunmadığından, ihtiyati haczi tamamlayan merasimin gerçekleşip gerçekleşmediği, sonraki bir aşama olup, hükme gerekçe yapılamayacağı-
İhtiyati hacze itirazın, ihtiyati haciz kararını veren mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği-
Faturanın, tek başına alacağın varlığını gösteremeyeceğinden, borçlunun temerrüde düşürüldüğüne dair bir ihtar bulunmadığından, fatura içeriği malların teslim edildiğinin ispatlanamadığından, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme de bulunmadığından, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Çek metninden ve ayrıca dosyaya ibraz edilen delillerden, ihtiyati hacze dayanak teşkil eden çekin, rehin cirosuyla ihtiyati haciz isteyen bankaya verildiğine ilişkin ek bir bilgi bulunmamasına rağmen, "bankaya yapılan cironun rehin cirosu olduğu"nun kabulüyle, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği-
Mahkemece, "taraflar arasında var olan alım satım ilişkisi, buna dair faturalar, irsaliyeler, ödeme belgelerinin alacağın varlığı hususunda kanaat oluşturmaya yeterli olduğu, alacağın doğumundan itibaren muaccel hale geleceği kural olarak kabul edildiği, alacağın vadeye bağlandığını iddia eden tarafça ispatlanması gerektiği"nden, itirazın reddine karar verilmesi gerektiği-