İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri dava şeklinde görülen davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50'si oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Her anne ve babanın çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekeceği, somut olayda, mahkemece hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda, desteğin kaza tarihinde 5 yaşında olduğunun, anne ve babasına destek olacağının kabul edildiği, ancak davacı anne ve babadan yetiştirme giderinin tenzil edilmediği, oysa, 5 yaşındaki desteğin 18 yaşında kazanç elde etmeye başlayacağının, davacı anne ve babanın yetiştirme gideri yapacağının kabul edilmesi gerekeceği, açıklanan ilkeler doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekeceği- Desteğin ve davacı anne-babanın TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre bakiye ömür süresi belirlenerek (tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar değil, hesap tarihindeki yaşına göre saptanacak bakiye ömür süresi), aktif ve pasif dönem başlangıç ve bitiş tarihleri ile süreleri gösterilmek suretiyle (kararı yalnızca davalının temyiz ettiği ve rapordaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2020 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2020 yılı esas alınarak yapılması) daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre hükmü temyiz eden davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekeceği- Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davacılar lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesinim doğru olmadığı-
Davalı ....... aleyhine açılan maddi tazminat istemli davada, mahkemece birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davada taraf sıfatı bulunmayan davalı ......... aleyhine de yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Karara esas alınan bilirkişi raporunda, kaza tarihinde 14 yaşında olan beden gücü kaybına uğrayan davacının 18 yaşından itibaren kazanç sağlamaya başlayacağı kabul edilerek bu yaştan itibaren zarar hesabı yapılmış ise de, davacının sürekli çalışma gücünü yitirdiği tarihten itibaren zararın oluşacağı kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiğinden yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı- İtiraz Hakem Heyetince yukarıda anlatılanlar doğrultusunda davalı Güvence Hesabı ve davalı sigorta şirketi yönünden faiz başlangıçları ayrı ayrı belirlenerek infazda tereddüde yol açmayacak şekilde karar verilmesi gerekeceği- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin ve davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan itiraz başvurularının reddinin doğru olmadığı-
Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat davasının görüm ve çözüm yeri adli yargı olup mahkemece, davalı idare yönünden işin esasına girilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği- Davacıların manevi tazminat istemi tümden reddedildiğine göre davada kendisini vekil aracılığı ile temsil ettiren davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT ile belirlenen maktu vekalet ücretinin altında bir miktara hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de bu yanılgının giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Marka hakkına tecavüz- Haksız rekabet- Tazminat- Katma Değer Vergisinin hükmolunan tazminata eklenip eklenmeyeceği-
Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Tasfiye yapılmadan, re'sen ticaret sicilinden terkin edilen ticari şirket ve kooperatiflerin ihyası için açılan davalarda, davanın sadece terkin işlemini yapan Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yöneltilmesi gerekeceği, davanın kabulü ile dava konusu şirketin yeniden ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesi halinde, yargılama giderlerinin HMK m. 323/1-(ğ) ve m. 326 uyarınca davada haklı çıkan davacı lehine, davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yüklenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ve davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığı-*
Gerekçe - hüküm çelişkisi 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas, 1992/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılığın dahi başlı başına bozma sebebi olduğu- Bu hususun HMK.'nun 298/2. maddesinde de "Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz." şeklinde özellikle düzenlendiği-
Vekille temsilin söz konusu olduğu davada yapılacak tüm tebliğlerin vekile yapılması gereği de gözetilerek, karara esas alınan raporların davalı vekiline tebliği sağlanıp eksikliğin bu şekilde giderilmesi ve davalı vekilinin raporlara itirazlarının alınıp değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre, davalı vekilinin diğer itirazları hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı biçimde ve davalı yanın savunma haklarını da kısıtlayacak şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği- Davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekeceği- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nisbi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, maktu ücretin altında kalacak biçimde (eksik) vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-