İtiraz Hakem Heyetince; davacıda oluşan yara nedbesinin (skar) keloid veya hipertrofik skar niteliğinde olup olmadığı ve vücut yüzeyinin yüzde birinden fazla alanı kaplayıp kaplamadığı hususlarına dikkat edilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, daha önce düzenlenen raporlar arasındaki çelişkiyi giderir biçimde içerisinde plastik cerrahi uzmanının da bulunduğu yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna (davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek) göre karar verilmesi gerekeceği- Olayla ilgili davacı çocuğun annesi ve bisiklet tamirine gittiği tamircinin ifadelerinde, davacı çocuğun bisiklet tamircisine gittiği, bisiklet tamircisnin annesini arayarak çocuğunun yanında olduğunu söylediği, annesinin de evine getirmesini istediği, bisiklet tamircisinin de yoldan geçen ve tanıdığı motosiklet sürücüsünden çocuğu evine götürmesini istediği ve onun da kabul ettiği sabit olup davacının taşıma için ücret ödemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunun kabul edilmesi gerekeceği, bu durumun aksi ispat edilemediğinden davalı sigorta şirketinin süresinde yapılan hatır için taşıma savunmasına itibar edilerek TBK’nın 51 inci maddesi gereğince Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekeceği- 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türlerinin örnekseme yoluyla sayıldığı, bakıcı giderinin de anılan kanun hükmü kapsamında tazmini gereken zararlardan olduğuna ve tedavi gideri teminatında yer aldığına ilişkin Dairemizin yerleşik uygulamaları ile Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı gereği, ZMSS Genel Şartları'nın A.5-c maddesine göre bakıcı giderlerinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmadığı, açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının hesap raporuna ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz ettiği ve yine kararı temyiz ettiği gözetildiğinde, karar tarihine en yakın veriler üzerinden ve davacının talebi ile bağlı kalınarak davaya konu edilen sürekli bakıcı gideri zararının poliçedeki tedavi giderleri teminatından karşılanması gerektiği dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekeceği- Rapor ücreti yargılama giderlerinden olup tazminat gibi hüküm altına alınmasının doğru olmadığı- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yeniden kurulan hükümde nisbi karar ve ilam harcı alındıktan sonra istinaf yargılaması yapıldığından bahisle ayrıca istinaf karar ve ilam harcına hükmedilmesinin doğru görülmediği- Bu husus, kararın bozulmasını gerektirmiş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
7. HD. 05.11.2024 T. E: 2023/4362, K: 4910
Tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
İtiraz Hakem Heyetince; davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- 5684 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinin (17) numaralı fıkrası, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü ve AAÜT’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-
7. HD. 04.11.2024 T. E: 2023/5790, K: 4859
Yapılan araştırma ve toplanan delillerden; korunma kararı kaldırılması istenenin annesi tarafından çocuğu yanına almak istemesi nedeni ile korunma kararının kaldırılmasını talep ettiğine dair kuruma dilekçe verildiği, kurum tarafından da bunun üzerine ... hakkında 1991 yılında verilen korunma kararının kaldırılmasını talep edildiği ve Mahkemece korunma kararının kaldırılmasına karar verildiği - Dava tarihi itibari ile davacı kurum dava açmakta haklı olduğundan, mahkemece korunma kararı kaldırılması istenen ... yararına davada kendisini vekil ile temsil ettirdiği gerekçesi ile vekâlet ücretine hükmedilmesi ve davacı kurum aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Yaralanma alt ekstremiteye ilişkin olup kazanın meydana geldiği tarih ile hükme esas alınan sağlık kurulu raporunun düzenlendiği tarih arasında bir yıllık sürenin geçmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle hastada iyileşmenin durduğu, son bir senedir herhangi bir düzelmenin olmadığı tespit edilmeden alınan rapora itibar edilerek karar verilmesinin doğru olmadığı- İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekâlet ücretine ilişkin olarak anılan mevzuat uyarınca maktu vekâlet ücretinin altında kalmamak kaydıyla asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin 1/5’i oranında vekâlet ücreti yerine nispi ve tam vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
İtiraz Hakem Heyetince; davacı tarafından kararın temyiz edilmediği göz önüne alındığında davalının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davacının kazaya ilişkin tüm tedavi evrakı eklenip (eksik varsa temini ile) dosyada bulunan sağlık kurulu raporları da irdelenmek ve bizzat muayene edilmek suretiyle kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ve yetkili sağlık kurulundan rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 nci, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/13 üncü Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi (AAÜT)’nin 17/2 nci maddeleri bir bütün olarak yorumlandığında tarafların avukat ile temsil edildiği hâllerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücretinin, her iki taraf için de AAÜT’de yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biri olarak hükmolunması gerektiği-