Uyuşmazlıkta, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği dikkate alındığında, davalı idarenin, yargılama giderleri ve usulüne uygun bir biçimde hesaplanmış olan vekalet ücretini davacıya ödeme yükümlülüğü bulunduğu- Davaya konu … tarihli ve … sayılı kararın davalı idare tarafından 10 gün sonra … tarih ve … sayılı Valilik kararı ile yürürlükten kaldırıldığının davalı idare tarafından verilen birinci savunma dilekçesinde belirtildiği, İdare Mahkemesince de dosya tekemmül ettirilmeden davanın konusunun ortadan kalktığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, ancak davacı lehine vekalet ücretinin tamamı olan 1.000,00 TL'ye hükmedildiği anlaşılmış olup; uyuşmazlığın konusunun kalmadığının birinci savunma süresi içerisinde Mahkemenin bilgisine girdiği görüldüğünden, yukarıda yer verilen madde hükmü uyarınca davalı idare aleyhine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin yarısı olan 500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
İtiraz Hakem Heyeti'nce; davacının ibraname-feragat tarihinden önceki ve sonraki eksik tüm tedavi evraklarının dosyaya teminin sağlanması, davalı sigorta şirketinden hasar dosyasının getirtilmesi ve dosyada bulunmayan davacının %8 oranındaki maluliyetini belirleyen raporunun da temin edilmesi, davacının dosyaya sunduğu %14 oranındaki maluliyet raporu ile karşılaştırılması, maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, iki rapor arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, İbraname-feragat tarihi olan 2018 ile eldeki başvuru 2020 yılları arasındaki süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ATK İhtisas Kurulu'ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından gerekçeli, denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan nispi vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken, nispi tam vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı-davalı erkeğin, ıslah dilekçesiyle düğün sırasında yaptığı masraflar ve düğünde takılan takılara karşılık ............. TL maddî tazminat talep ettiği, bu isteğin Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi anlamında boşanmanın ferisi(eki) olan maddî tazminat kapsamında olmayıp, bağımsız bir talep olarak ayrı harca tabi olduğu- Talebin niteliğine göre alınması gerekli nispi peşin harcın Harçlar Kanunu'nun 30-32. maddeleri uyarınca tamamlanması için davacı-davalı erkeğe süre verilmesi, tamamlandığı takdirde davanın esasına girilmesi, tamamlanmadığı takdirde anılan Kanunun 30. maddesinde gösterilen usulde işlem yapılması gerekirken, bu işlemler yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Tüketici Mahkemesinde açılan temyize konu davada, dava dilekçesinde, dava değeri 30.000 TL olarak gösterilmiş olup mahkemece, davalı aleyhine hükmedilecek karar ve ilam harcının bu değer üzerinden hesaplanması ve davacı taraf lehine bu değer üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerektiği-
İlk derece mahkemesi kararına müdahale ettiği noktalarda Yargıtay’ın bozma kararı vermesi durumunda dosyanın karar verilmek üzere bölge adliye mahkemesine gönderildiği, bu noktada bölge adliye mahkemesinin alt derece hüküm mahkemesi olarak ilk derece mahkemesiyle aynı sıfatla yargılama yaptığı, denetim görevini kullanmadığı, temyiz incelemesi sonucunda verilen Yargıtay bozma ilamına yönelik karar vermek üzere alt derece hüküm mahkemesi olarak hukuki dinlenilme hakkı kapsamında aynen ilk derece mahkemesi gibi duruşma açmak zorunda olduğu, açılan bu duruşmada istinaf kanun yolu incelemesi yapmadığı, alt derece hüküm mahkemesi sıfatına uygun şekilde boşanmanın eki niteliğindeki istemler nedeniyle taraflar yararına ayrıca vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmeden, davalı erkek yararına istinaf incelemesi sırasında duruşma açıldığından bahisle vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Mahkemece; davacı ve davalı lehine, kabul edilen ve reddedilen ziynet ve çeyiz eşyası bedellerinin toplamı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği belirlenen tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, konusu para ile ölçülebilen kişisel mal niteliğindeki çeyiz ve ziynet eşyası taleplerinin ayrı davalar olarak değerlendirilip davacı ve davalı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretlerine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Dosya içeriğine göre, dava dilekçesinde dava değerinin ............ TL olarak gösterildiği ve bu miktar üzerinden harçlandırıldığı, mahkemece dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri tespit edilmeden ve tespit edilecek değer üzerinden harç ikmali yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığı- Dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle değerleri toplamının dava dilekçesinde gösterilen miktar kadar olmadığı açık olduğundan, mahkemece dava konusu taşınmazların başında yapılacak keşif sonucunda alınacak bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değerinin belirlenmesi gerekirken, yargılama süresince alınması gereken dörtte bir karar ve ilam harcı tamamlanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Davacı taraf lehine dava dilekçesinde belirtilen dava değeri üzerinden, davalı taraf lehine ise tapuda gösterilen satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masraf toplamını olan miktar ile dava değeri arasındaki fark miktarı üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin de bu kabul ve ret oranı esas alınarak haklılık oranına göre taraflara paylaştırılması gerekirken, bu hususlar dikkate alınmayarak kabul ve ret oranı ayrımı yapılmadan davacı yararına yasal önalım bedeli üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesinin, davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesinin ve yargılama giderlerinin tümünün davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davanın aile konutu olan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılması suretiyle kabulüne karar verildiğine göre dosyada bulunan bilirkişi raporu da dikkate alınarak aile konutu olarak kullanılan ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilen dairenin değeri üzerinden nispi karar ilam harcı, nispi vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekeceği-
Davada taraflardan her birinin kısmen haklı çıkması halinde yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranında paylaştırılacağı-