Kayıt kabul davalarında, davacı alacaklının kambiyo senedine bağlanmış olsa dahi, alacağının varlığını ve miktarını temel hukuki ilişkiye dayanarak ispatlamak zorunda olduğu; taraflar arasında süregelen satım ilişkisi olduğu, davacı yanın defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda saptanmış ise de, aynı hususun davalı defterleri üzerinde de inceleme yapılarak araştırılması gerekeceği–
Fona devredilen bankaların alacağının İİK'nun 206. maddesi anlamında imtiyazlı olmadığı–
Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi -1.6.1990 T. ve 3/4 sayılı İçt. Bir. Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceği–
İflâs masasına başvuran alacaklıların -İİK. 223/III, c:5 uyarınca- "tebligatı kabule elverişli adreslerini bildirmeleri ve tebliğ giderini avans olarak vermiş olmaları" halinde, sıra cetveline itiraz (şikayet) süresinin, kendilerine sıra cetvelinin tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı–
Kayıt kabul davasının davacı alacaklı lehine sonuçlanması halinde ‘%40 oranında tazminata’ da hükmedilmesini öngören yasal bir düzenleme bulunmadığı–
Davacı alacaklının iddia ettiği alacağın ödendiğini savunan davalı iflâs idaresinin bu savunmasını ispat etmesi gerekeceği–
İflâsın tasfiyesinde, henüz sıra cetveli düzenlenmesi aşamasına gelinmeden, sıra cetveline karşı itirazda (şikayette) bulunulamayacağı–
Banka kredi sözleşmeleri çerçevesinde uygulanacak cari ve temerrüt faizlerinin belirlenmesinde bankanın bildirdiği faiz oranlarının değil, aynı devrede emsal kredilere fiilen uygulanan oranların -MK'nun 2. maddesi de göz önünde bulundurularak dikkate alınması gerekeceği–