‘Vergi alacaklarının her hangi bir inceleme yapılmaksızın iflâs masasına kaydedilmesi ve eğer iflâs idaresinin buna yönelik bir itirazı varsa, bunu vergi mahkemesinde ileri sürmesi’ yönündeki ilkenin, verginin tarh, taahhuk ve tahsiline ilişkin ihtilaflar bakımından kabul edildiği; davalı yanın (iflâs idaresinin) borca itiraz etmeyip ‘ödeme’, ‘mükerrer kayıt’ ya da ‘mahsup’ itirazında bulunması halinde, konunun seçilecek bir bilirkişiye ya da bilirkişi kuruluna incelettirilerek, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği–
Sıra cetveline itiraz ("kayıt kabul" ve "kayıt terkini") davalarında "nisbi" değil "maktu" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği–
Kayıt kabul davası sırasında, iflâs tasfiyesi sonucunda alacaklıya fiilen ödenebilecek para miktarı belli olmadığından, kayıt ve kabulüne karar verilen alacak miktarına, tahsil harcının da dahil edilemeyeceği–
‘Kayıt terkini’ davalarında davanın davacı lehine sonuçlanması halinde itiraz edilen alacağa tahsis edilen hissenin dava masrafları da dahil olduğu halde, sıraya bakılmaksızın alacağı nispetinde itiraz eden alacaklılara verilip artanının da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılacağını–
"Kayıt kabul" ve "kayıt terkini" davaları sonucunda verilen kararların temyiz süresinin -İİK. 164/I ve 364/II uyarınca- 10 gün olduğu–
Basit yargılama usulüne tabi olan kayıt kabul davalarının -10 günlük- temyiz süresinin adli tatilde de işlemeye devam edeceği–
İflâs idaresi görevlilerinin davranışlarından dolayı (başvuran alacaklıdan tebliğ masraflarını almaktan kaçınmış olmalarından) iflâs masasına alacaklarını kaydettirenlerin zarar görmeyeceği–
İİK. 223/III, c:5'de öngörülen tebliğ masraflarını vermemiş olan alacaklıya sıra cetveli tebliğ edilmiş olsa bile, sıra cetveline yönelik "şikayet" ve "dava" açma süresinin, "tebliğ tarihi"nden değil "ilan tarihi"nden itibaren işlemeye başlayacağı–