Mahkemece, İİK’nun 235. maddesi gereğince sıraya ilişkin itirazların 7 gün içinde yapılmasının gerektiği, oluşturulan sıra cetvelinin kesinleştiği, kesinleşen sıra cetveli nedeniyle şikayetçiler vekili tarafından öne sürülen hususların değerlendirilmesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği-
'Davalı şirkette çalışmasına rağmen, dava dışı üçüncü kişi şirkette çalışmış gibi gösterildiğini, her iki şirketin ortakları, yönetim kurulu üyelerinin ve temsilcilerinin aynı olup, iflaslarına karar verildiğini, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak işçilik alacağının masaya kaydı' için yapılan başvuruda, mahkemece davacının tüm delilleri toplanıp tanıklar dinlenerek, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, perdeyi aralama teorisinin ('disregard of the legal entity' veya 'lifting the corparete weil') uygulanmasının mümkün olup olmadığının İİK. mad. 203 ile birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, iflas tarihi olan 04.03.2009 tarihi itibari ile davalıya kullandırdığı krediler ve teminat mektuplarından dolayı 33.311.016,47 TL alacağının bulunduğu, iflas idaresince, alacaklı bankanın kayıt başvurusu yapılırken eklenen belgelerinden alacak miktarının hesaplanamadığı, iflas dosyasındaki tapu kayıtlarından davacıya ait 23.06.2004 tarih ve 519 yevmiye numaralı 13.000.000 USD tutarlı ipotek nedeniyle İİK'nun 231. maddesi uyarınca iflas tarihi itibari ile döviz kuru üzerinden 22.399.000,00 TL hesaplanarak rüçhanlı alacak kaydının kabul edildiği, taleple bağlılık ilkesi uyarınca rüçhanlı alacak olarak kabul edilen 22.399.000 ,00 TL mahsup edildiğinde davacının 10.179.016,93 TL daha alacağının bulunduğu ve bu miktar üzerinden iflas masasına adi alacak olarak kayıt edilmesi gerektiğine yönelik mahkeme kararının isabetli olduğu-
Tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin amacının, “tüzel kişiliğin ayrılığı” ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek ve hakkaniyeti sağlamak olduğu; perdeyi aralamak teorisi ile tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek, perdenin arkasındaki kişinin sorumlu tutulabildiği, başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisi ile birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkla yavru ortaklıkların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmakta olduğu-