Tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin amacının, “tüzel kişiliğin ayrılığı” ilkesinin kötüye kullanılarak hukuki sorumluluktan kaçınmayı önlemek ve hakkaniyeti sağlamak olduğu; perdeyi aralamak teorisi ile tüzel kişiliğin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda farklı tüzel kişilik savunması kabul edilmeyerek, perdenin arkasındaki kişinin sorumlu tutulabildiği, başka bir anlatımla perdeyi aralama teorisi ile birlikte tüzel kişinin borcundan üyelerin, üyelerin borcundan tüzel kişinin ya da ana ortaklıkla yavru ortaklıkların özdeş kılınarak sorumlu tutulmasına olanak sağlanmakta olduğu-
23. HD. 04.10.2012 T. E: 3166, K: 5704-
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
'Davalı şirkette çalışmasına rağmen, dava dışı üçüncü kişi şirkette çalışmış gibi gösterildiğini, her iki şirketin ortakları, yönetim kurulu üyelerinin ve temsilcilerinin aynı olup, iflaslarına karar verildiğini, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak işçilik alacağının masaya kaydı' için yapılan başvuruda, mahkemece davacının tüm delilleri toplanıp tanıklar dinlenerek, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, perdeyi aralama teorisinin ('disregard of the legal entity' veya 'lifting the corparete weil') uygulanmasının mümkün olup olmadığının İİK. mad. 203 ile birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
İİK'nun 235/1 nci maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazların kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görüleceği, şikayetçinin sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumet iflas idaresine yöneltilerek İİK'nun 235/son maddeleri uyarınca icra mahkemesinde ileri sürmesi gerekeceği, iflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itirazın, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nun 235/2 nci maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede ileri sürülmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyetinin birinci ek raporunda davacının tespit edilen toplam alacağı belirtilmiş ve hükme bu miktar esas alınmış ise de, yapılan toplama işlemi sonucunda söz konusu toplam miktarın farklı olmasının gerekip gerekmediği, bilirkişinin söz konusu miktarı nasıl belirlediği anlaşılamadığından, dava dosyasının yeniden bilirkişiye verilerek her hangi bir hesap hatasının bulunup bulunmadığı, böyle bir hata var ise hatanın neden kaynaklandığı hususunda ek rapor alınarak, oluşacak uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının işlemiş faiziyle birlikte 30.015,78 TL ücret alacağı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 30.015,78 TL alacağının iflas masasına kaydına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği ve bu kararın onandığı-
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu alacağın iflas masasına kaydedilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı, alacağın varlığını kabul eden müflisin ödememenin sonuçlarına katlanması gerektiği, kooperatifin, dava tarihinden önce iflas etmesinin ve iflas masasına başvurulmadan dava açılmasının müflisin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücreti ile 392,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve bu kararın onandığı-