Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
Masa alacaklarının (borçlarının), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlar olduğu (örn: iflas kararının ilanı giderleri, defter tutma giderleri, masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti, masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti), masa alacaklarının, iflas alacaklarından önce ve iflas masasından tam olarak ödeneceği; davacı tarafça iş mahkemesinin kararına dayalı olarak iflastan sonra icra dosyasına ödeme yapılıp BK. mad. 147 gereğince rücu hakkına dayanan alacağın iflastan sonra ödenerek doğduğu ve kayıt kabul (İİK. mad. 235) istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp iflastan sonra doğan masa borcu niteliğinde olduğu-
Taraflar arasındaki kayıt kabul davası-
Masa alacaklarının (borçlarının), iflas açıldıktan sonra iflasın tasfiyesi için bizzat masa (yani, masa adına iflas dairesi veya idaresi) tarafından yapılan borçlar olduğu (örn: iflas kararının ilanı giderleri, defter tutma giderleri, masa mallarının muhafazası için kiralanan depo için ödenecek kira, iflas idaresinin ücreti, masanın (iflas idaresinin) taraf olduğu davaları takip eden avukatın avukatlık ücreti), masa alacaklarının, iflas alacaklarından önce ve iflas masasından tam olarak ödeneceği; davacının müflis davalı şirkete kefaleti nedeniyle yaptığı ödemeler ile bağımsız yeni davacının müflis davalı şirkete kefaleti nedeniyle yaptığı ödemeler ile bağımsız yeni bir alacak doğduğundan, bu yeni alacağın ödeme tarihi, iflas tarihinden önce ise ‘iflas alacağı’, sonra ise ‘masa alacağı’ niteliğinde olduğu iflas masrafları ve masa borçları sıra cetvelinde yer alamayacağından, iflas masası aleyhine genel mahkemede açılması gereken davada İİK’nun 235. maddesindeki süreler uygulanmayacağı, mahkemece, dava konusu borcun masa borcu olup olmadığı konusunda uyuşmazlığın esası incelenip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekeceği-
İstifa eden kooperatif ortağının 1163 sayılı K. mad. 17/1. ve anasözleşme uyarınca hesaplanması gereken çıkma payı alacağın iflas masasına kaydı mümkün alacaklardan olduğu, davacıya iadesi gereken meblağın, ödediği aidatların toplamı kadar olmayıp, yapılan toplam ödemeden ayrıldığı yıl sonu bilançosunda yer alan genel giderlerden davacıya isabet eden kısımlarının mahsubundan sonra bakiyesi olduğu, bu yasal düzenlemeye uyulmaması diğer ortaklar aleyhine sonuç doğurduğu gibi, davacı açısından nedensiz zenginleşmeye de yol açacağı, yatırılan aidatlardan genel gider payının düşülmesi yasa hükmü gereği olup, bundan vazgeçilmesinin ancak genel kurul tarafından aksinin karar altına alınması ya da kooperatifin ortaklığı sona erenler için aksi yönde bir uygulamasının daha önce oluşmuş olması şartına bağlı olduğu- İflas etmiş olan borçlunun henüz vadesi gelmemiş (müeccel) borçlarının da iflasın açılması ile muaccel hale geleceği-
İİK'nun 235/1. maddesi uyarınca kısmen veya tamamen reddedilen alacağın sıra cetveline kaydına ve dolayısıyla tasfiyeden pay talebine ilişkin davanın sıra cetvelinin ilanından itibaren 15 gün içerisinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesinde açılması zorunlu olduğu, icra mahkemesince istemin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
İcra takiplerinde ilk sırada yer alabilmek için muvazaalı olarak rehin sözleşmesi yapıldığı gerekçesine dayanılmasının doğru olmadığı-
Asıl ve birleşen dosyada şikâyetçiler tarafından kendi sırasına itiraz edildiğine göre, mahkemece, kendilerine husumet düşmeyen diğer alacaklıların davaya dâhil ettirilip aleyhlerine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ve bu nedenle kararın düzeltilerek onanmasının gerekeceği-
Başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz alacağının terkin edilmesi talebini de içerdiğinden, uyuşmazlığın 'şikayet' olarak icra mahkemesinde değil, 'dava' yolu ile genel mahkemede ileri sürülmesi gerekeceğini, görevsizlik kararı ile birlikte, mahkemece, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 331/2 uyarınca, 'davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına' karar verilmesi gerekeceği-