Davacının, dava dilekçesinde, aleyhine dava açtığı kişinin adı, soyadı veya unvanı ile tebliğe yarar adresini bildirmemesi üzerine, mahkemece HMK'nın 119. maddesi uyarınca meşruhatlı ihtar tebliği edilmesi ve ihtara rağmen de davalıya yönelik açıklamada bulunmaması nedeniyle anılan yasal düzenleme uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında ise, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği, sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmünün kurulmasının gerekeceği-
Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetveline itiraz davalarında, kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın, yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacıya ödenmesine, artan kısım bulunması halinde, davalıya bırakılmasına karar verilmesinin gerekeceği- Sıra cetveline itiraz davaları sonunda verilen hükmün, sadece davanın tarafları bakımından sonuç doğuracağı ve verilen kabul kararı ile durumun tespiti ile yetinilmeyip, eda hükmü kurulmasının gerekeceği-
Davalının yanında işçi olarak çalışan dava dışı işçi tarafından işçilik alacaklarının tahsili yönünden açılan dava sonucunda verilen karar dayanak yapılarak kendisi aleyhine icra takibinde bulunduğunu ve takip sonucunda 15.11.2012 tarihinde 3.384.94.TL ödeme yaptığını, dava dışı işçiye ödenen miktardan davalı yüklenicinin sorumlu olduğunu ileri sürerek ödenen bedelin ödeme tarihiinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline-
Davalının yanında işçi olarak çalışan dava dışı işçi tarafından işçilik alacaklarının tahsili yönünden açılan dava sonucunda verilen karar dayanak yapılarak kendisi aleyhine icra takibinde bulunduğunu ve takip sonucunda 15.11.2012 tarihinde 8.211.00.TL ödeme yaptığını, dava dışı işçiye ödenen miktardan davalı yüklenicinin sorumlu olduğunu ileri sürerek ödenen bedelin ödeme tarihiinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline-
Mahkemece, dava konusu alacağın iflastan sonra doğan alacakla ilgili olduğu gözetilerek, tahsil hükmü kurulması gerekirken, davanın işçiye karşı müteselsil sorumlulardan biri olan davacı tacir tarafından iflastan sonra ödenen bedelin diğer müteselsil sorumlu davalı tacirden BK'nın 147. maddesine dayalı olarak rücu hakkı uyarınca tahsilinin istendiği, bu alacağın iflastan sonra bağımsız ve ayrı olarak doğan tacirler arası rücu istemine konu yeni bir alacak niteliğinde olduğu gözardı edilerek davanın kayıt kabul davası olarak ele alınması ve buna bağlı olarak işçilerin kayıt kabul istemlerinde kabulü mümkün rüçhan hakkına dayalı olarak, davanın sonuçlanması, üstelik yasal dayanağı ve koşulları açıklanmayan halefiyet ilkesinin gerekçe yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Kararın gerekçesi ile hüküm sonucunun çelişkili bulunması bozma nedeni oluşturacağından bozmadan sonra mahkemece önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verilebileceği, bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerektiği-
Davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen, iflas tarihinden sonra doğan alacak kalemleri için alacak davası açılması doğru olup; mahkemece, bu alacak kalemleri ile ilgili kayıt kabul davası açılması yoluna gidilmesi gerektiği yönündeki gerekçede isabet bulunmadığı- İflas tarihinden sonra doğan ve talep edilen alacak kalemleri yönünden, dava 6102 s. TTK. 5/3'ün yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığından, dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, yeni esas üzerinden, asliye hukuk mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğu gözetilerek dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı tarafça, iflas masasına başvurularak, avukatlık ücretinin ödenmesi istenmiş olup, iflas müdürlüğünce, sıra cetvelinin İİK. 234/1 yollamasıyla 166/2'ye uygun olarak ilan yapıldığından bahsedilemeyeceğinden; davanın, İİK. 235/1'deki 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığının kabulü gerektiği- Mahkemece; davacı avukatın ticaret mahkemesindeki dosyasında, iflas tarihine kadar sarfettiği emek ve mesaisine karşılık Avukatlık Kanunu'nun 164/4. maddesi uyarınca hakettiği avukatlık ücreti ile ilgili bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-